Rock Vault’tan selamlar. Nervosa nasıl bir araya geldi? Grubun ismi nereden geliyor?
FERNANDA: Eski grubun müzikal farklılıkları bahane edilerek beni kovmuşlardı, bir süre metal müzik ile ilgilenmedim çünkü incinmiş hissediyordum kendimi. Daha sonra rüyalarımın peşinden tekrar gitmem gerektiğini düşündüm, tamamen kadınlardan oluşan üç kişilik bir thrash metal grubu kurmaya karar verdim. Macera benim için neredeyse başlamadan bitecekti, çünkü müziğe profesyonel olarak yaklaşan eleman bulmak zordu, derken Prika benimle kontağa geçti ve Nervosa’dan bahsetti. Aynı idealleri paylaştığımızı görünce teklife evet dedim; en başta grup bir proje gibiydi hala eleman bakıyordu. Ben gelirken pek çok plan ve fikir ile geldim. Var olan şarkıların sözlerini ve vokal melodilerini biraz değiştirdik ve Nervosa gerçek bir grup olarak başladı. Ben ilk katıldığımda zaten grubun ismi belli idi, bende herhangi bir şekilde itiraz etmedim. İsim Portekizce, kolay benimseniyor ve akılda kalıyor. Grubun ismini seviyorum!
PRIKA: 2010 yılında bir death metal grubunda çalıyordum, bir bateriste ihtiyacımız olduğunda arkadaşım bana kadın bir davulcu önerince aklıma tamamı kadınlardan kurulu bir grup fikri geldi. Bir yıl boyunca pek çok kızı denedim ama aradığımı bulamadım. 2011 Temmuz ayında bas gitar için Fernanda Lira ile tanıştım, birbirimize uygun olduğumuzu düşündük. Vokal yapmayı da önerdiğinde onu ilk dinlediğimde çok sevdim. O gelmeden önce yazdığımız dört şarkı vardı ama onun gelişi ile grup konserler vermeye başladı, ilk demosunu kaydetti… Kısaca yürümeye başladı. Grup isminin nereden çıktığına gelirsek; yaptığım şarkılardan birini arkadaşıma dinlettiğimde “Bu şarkı rahatsız edici (nervous) ve agresif” diye tepki verdiğinde kafamda grup adı olarak Nervosa belirmiştir.
Müzikal olarak hangi gruplar Nervosa’yı etkiledi?
FERNANDA: O kadar çok gruptan esinlendik ki hepsinden bir parçayı müziğimizde duyabilirsiniz. Slayer ve Sepultura bizler için büyük esin kaynağı; bunun yanında oldukça fazla eski okul thrash ve death metal grubu müziğimizi etkiliyor. Kendi adıma Nuclear Assault, D.R.I., Sadus, Coroner, Obituary, Death, Morbid Angel ve Deicide gibi death metal grupları beni etkileyem isimlerden sadece birkaçı!
PRIKA : Her enstrümanın farklı esin kaynakları vardır. Gitarist olarak benim etkilendiğim isimler ise Slayer, Vader, Death, Kreator, Exodus, Cannibal Corpse, Testament, Metallica (eski), Napalm Death, Sodom, Destruction, Krisiun vb. Ağırlıklı olarak Fernanda ve Pitchu ile aynı isimleri dinliyorum. Müziğimiz thrash ve death metal müziğin karışımı. 80’lerden double picking teknikleri, death metal'den melodiler ve modern thrash metal'den ise soloları aldım.
Beste yazımı sırasında Nervosa müziğini neler besliyor?
FERNANDA: Thrash ve death metal başta olmak üzere metal'in farklı tarzlarını dinliyorum. Tüm müziklerin arkasında kin ve yaşadığımız her şeye duyduğumuz kızgınlık var bence ve bu durum müzik yazımında ana yakıtımız. Şarkı sözlerimi kendimi anlatmanın bir yolu ve katılmadığım insan davranışlarının yüzüne tükürmek olarak görüyorum. Bu şarkılara kesinlikle daha agresif bir hava katıyor, sözler ve müzik birbirini öfkeli bir şekilde bütünlüyor!
PRIKA : Öfke, nefret ve gerçeklik. Şarkıları yazarken hepsi beni besliyor. Şarkı yazım aşamasında ana amacım diğer gruplardan farklı bir şeyler üretmek, bunun için yazım sürecinde kendimi diğer grupların müziğine kapatıyorum. Şarkı sözlerimde ise gerçeklik, adaletsizlikler ve çevremde gördüğüm yanlış şeylerden besleniyorum.
2012 yılında yayınladığınız demoya gelen tepkiler nasıldı?
FERNANDA: Bence beklediğimizden de iyi tepkiler aldık. Tabii ki çok çalışan ve nereye gelmek istediğini bilen ve bu konuda dövüşen bir grubuz ama açık konuşmak gerekirse işler beklediğimizden de ileri gitti. Brezilya genelinde tepkiler devasa idi, pek çok insan demoyu aldı ve dinledi, almayanların bile bizim kim olduğumuz hakkında fikirleri vardı. Sonrasında sevgili dostlarımız ve destekçilerimizin paylaşımları ile müziğimiz ülke dışına yayınlanmaya başladı. Yürüyecek çok uzun bir yolumuz var ama kabul etmek gerekir ki şanslı bir adım attık; yardımlarla dolu ve amaca dönük bir başlangıç oldu.
PRIKA: İlk E.P. çalışmamız "Time Of Death" ile insanlar bizi tanıdı. Brezilya’da pek çok konser verdik ve tepkiler çok iyiydi; hayranlarımız bizi albüm için zorlamaya başladı. Yeni albümde bu beklentilere cevap vermemiz gerekiyor. Demo bizim tarihimizin başlangıcı, ama kabul etmeli, çok iyi bir başlangıçtı.
"Victim Of Yourself" albümü için Napalm Records ile anlaşmanız nasıl gerçekleşti?
FERNANDA: Bir önceki soruda süreci detaylı anlatmıştım. Pek çok insan "Masked Betrayer" için çektiğimiz videoyu paylaştı; video derken diğer ülkelerdeki insanlar tarafından da paylaşılmaya başlandı. Napalm Records ekibi de bizleri duydu ve bizimle iletişime geçti. Başlangıçtan beri bizlere ve müziğimize inandılar, bize karşı esnek oldular ve biz onlardan çok memnunuz!
PRIKA: Napalm Records "Victim Of Yourself” albümü öncesinde E.P. çalışmamız "Time Of Death" i plak formatında basmıştı. Onlar harika bir firma ve bizim için çok iyi işler yapıyorlar.
Yeni albümün kayıt süreci nasıldı?
FERNANDA: Kayıt süreci muhteşemdi ve bizler için çok öğretici oldu. Daha önce yaptığımız kayıtlardan çok farklı idi. İlk kaydımız daha kısa ve kolaydı. Bu sefer stüdyo sorunları ve Prika’nnın yaralanması dışında, insanların beklentilerine cevap veremeyeceğimiz düşüncesi üzerimizde bir baskı oluşturdu. Ama bu baskı daha sonra bizim için ayrıca motivasyon oldu ve kalbimizi ruhumuzu tamamen bu işe adadık. Özellikle vokal kayıtları benim için çok öğreticiydi. Pompeu sayesinde sesimde duymadığım aralıkları keşfettim, kayıt sırasında doğru bas tınısını ve müziği bulmak adına çok zaman harcadım. Mastering Heros Trench ile çalıştık. Her şey bittiğinde daha mutlu olamazdım, zira kafamızdaki her şeyi kayda doğru olarak aktarmıştık.
PRIKA: Basit ve sessizdi, ilk olarak davulları kaydettik, sonrasında bas gitarları, en son gitarları kaydettik. Benim için çok zordu zira kayıtlarda çok ağrım vardı. İlk ritm gitarları sonrasında ise gitar sololarını kaydettik. Bir dahaki albüm eminim daha iyi olacak. Purkott gitarları benim için harika bir gitar üretti, Ed's Mod Shop ise Nerv’o Drive adını taşıyan harika bir pedal üretti benim için.
Albüm genelinde işlenen belli bir konu ya da konsept var mı?
FERNANDA: Özel bir konsept albüm yapma çabamız olmasa da her şarkıda aynı şeyi, yani insanların duruşu ve davranışlarını işliyoruz. Konuyu olabildiğince gerçekçi ele alıyoruz çünkü dinleyicilerin bize katılmasını, üzerinde düşünmesini hatta kendilerini anlatılanlar ile özdeşleştirmesini istiyoruz. Şarkı sözleri gerçek olaylardan esinleniyor, Brezilya’da rüşvet, şiddet, çocuk istismarı ve hırsızlık gibi…
PRIKA: Gerçeklik ana konsept; müzik bizim kendimizi ve duygularımızı ifade etme yolumuz. Kimi insanlar bizi kıskandığı için dedikoduları ve uydurmaları ile bizi yıpratmayı denedi, onlar bir anlamda kendi kendilerinin kurbanıydı. Bence hepimiz duruşumuzdan sorumluyuz, kötü düşünürsek kötülük gelir bizi bulur. Her şeyin bir dönüşü var! Ama biz kimseden intikam peşinde değiliz. İntikam kötülüğü besler. Bu albüm bizim için çok önemli, zira bu albüm bizim tarihimizin başlangıcı.
Kapak tasarımını kim hazırladı?
FERNANDA: Kapak tasarımında "Time Of Death" E.P.'sinde de beraber çalıştığımız Andrei Bouzikov imzası var. Eski okul damarından beslenmesinin yanında renk kullanımı söz konusu olunca çok agresif bir tarza sahip aynı bizim müziğimiz gibi! Prika birbirini bıçaklayan ve aslında birbiri ile aynı olan iki kurukafa fikri ile geldi ve sonrasında üzerinde konuşmaya başladık, mesela arkadaki mezarlık benim önerimdir. Andrei’nin ilk tasarımına bayıldık. O bizim kafamızdan geçeni kağıda dökebiliyor!
PRIKA: Fikir bana aitti. Kendi kendinin kurbanı konseptini birbiri ile aynı olup birbirini öldürmeye çalışan iki kurukafa ile betimledik. Her şey öylesine agresif ve gerçek ki; nasıl ayna seni tam doğru gösteriyorsa Andrei Bouzikov’da tam kafamızdakini kağıda döküyor.
Brezilya müzik sahnesinde şu an neler oluyor, güzel konserler var mı?
FERNANDA: Brezilya sahnesi çok zengin ve geniş, nereye gidersen git seni tutkuyla destekleyecek hayranlar bulabiliyorsun! Torture Squad, MX, Claustrofobia, Woslom, Jackdevil, Sinaya, Fire Strike ve daha çok fazla grup var. Geçen sene katıldığım en keyifli Claustrofobia’nın kariyerlerinin yirminci yılını kutladıkları konserdi. Enerji dolu, hızlı ve çok çiğ bir thrash metal performansı dinledim. Bunu çok az grup başarabiliyor. Bu herifleri seviyorum!
PRIKA: Brezilya 26 eyalet ve 5.570 şehirden oluşan büyük bir devlet. Bu sebeple pek çok harika turne yapma şansımız var. Burada metal sahnesi çok büyük ve zengin. Krisiun, Korzus, Vocifera, Leatherfaces, Lacerated And Carbonized, Executer gibi gruplarımız var. Ve bu grupların hepsi dinlemeye değer. Bu sene Exodus, Destruction, Exumer, Artillery, Raven, Samael, Kreator ve adını hatırlayamadığım pek çok grupla aynı sahneyi paylaştık. Bu yılda pek çok harika festival olacak ve umarım hepsinde çalabiliriz.
Pek çok kişi müzik endüstrisinin bugünkü halinden memnun değil. Siz bu görüşe katılıyor musunuz, müzik endüstrisinin düzeltmek ve kurtarmak için sizce neler yapılabilir?
FERNANDA: Bence şu sıralar imkanlar dahilinde en aktif zamanını yaşıyor! Bence internet çok şeyi değiştirdi, yaygın görüşün aksine internet sadece her şeyi yıkmadı. Geçen zaman içinde firma ve gruplar interneti etkin bir şekilde kullanmayı da öğrendi! İnternet sayesinde gruplar fiziksel kopyası yayınlanmadan albümlerini tanıtabiliyor. Ne mutlu ki metal müzik hayranları CD ve plak alarak koleksiyon geleneğini sürdürüyor. İnsanlar beğendiği albümü ilk olarak internetten indiriyor, sonrasında beğenirse alıyor, bu bir metal geleneği. Eskisi kadar albümler satılmadığı için gruplar yan ürün satmaya ve daha çok konserler vermeye başladı, böylelikle metal sahnesi daha aktif bir hal aldı. Gruplar para kazanmak için yollarda olduğu sürece hem tur organizatörleri hem de metal basını yollarda olacak, sonuç ise mutlu hayranlar.
PRIKA: Bence durum farklı, insanlar müzik endüstrisini doğru anlamalı. Bugünlerde para kazanma yolları daha farklı. Kolaylıkları var tabii ki, internet küresel bir olgu artı Brezilya ve Avrupa çok yakın, dünyaya bağlıyız. Ben şarkılarımı para için yapmıyorum, öyle olsa pop müzik yapardım. İyi noktaları öğrenmeli ve kötü noktalar için çözüm bulmalısın. Pek çok iyi grup var ve harika işler yapıyorlar. Pek çok insan fazlası ile sıkılmış durumda ama bunun kendi iç sorunları olduğunu düşünüyorum.
Önümüzdeki turne ve festival programı belli oldu mu? Birgün Nervosa’yı Türkiye’de izleyebilecek miyiz?
FERNANDA: Yollarda olmayı seviyoruz, bu bizim grupça en büyük motivasyonumuz! Brezilya’da çok sayıda konser verdik ve bu yılda vermeyi sürdüreceğiz. Amacımız bu sene deniz aşırı ülkelere gitmek. Belli olan bir tarih yok ama Güney Amerika, Brezilya ve Avrupa turnesi yapmak istiyoruz, belki şanslıysak bir Kuzey Amerika turu. Mümkün olduğu kadar çok headbanger'a ulaşmak istiyoruz. Yakında güzel haberler bekleyin!
PRIKA: Tabii ki Türkiye’de çalmak isteriz, dünyanın her yerinde çalmak isteriz! The Flaming Arts ile kontrat yaptık ve Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika konserleri için görüşülüyor. Yakında tarihler açıklanacak.
Müzikal zevkleriniz yıllar içinde değişti mi?
FERNANDA: Öylesine değişti ki, metal'in tüm türlerini ve yeni gruplar keşfetmeyi seviyorum. İlk olarak geleneksel heavy metal dinlemeye başladım, sonrasında favori tarzlarım olan thrash ve death metal, daha folk metal, black metal, crossover, grindcore vb. tarzları da keşfedip sevmeye başladım. Metal'in yanında bir diğer müzikal blues ve soul! Bu türden çok fazla sanatçıya hayranım ve müzisyen olarak onlardan çok şey öğreniyorum. Şarkıları anlam ve tutku dolu, türü ne olursa olsun müziğin kalpten yapılması gerektiğini hatırlatıyor!
PRIKA: Hayır, benim zevklerim çok değişmedi. Her zaman rock ve blues sevdim. Yeni gruplar keşfetmeyi seviyordum. Artık bazı tarzlara daha mesafeliyim, bu arada eskiden çok fazla grindcore ve crust grupları dinlerdim ama artık sevsem de fazla dinlemiyorum bu tarzları.
Bugünlerde hangi müzisyenleri ve albümleri dinliyorsunuz? Çıkışını beklediğiniz albümler neler?
FERNANDA: Metal olarak Vader ve Obituary dinliyorum! Blues türünde ise Sister Rosetta Tharpe, Lucille Bogan gibi eski okul kadın müzisyenlere merak sardım. Brezilya’da henüz yayınlanmamış olan yeni Behemoth ve Deicide albümlerini merakla bekliyorum. Bu grupları çok seviyorum!
PRIKA: Ben Suffocation - "Pinnacle Of Bedlam", Jungle Rot - "What Horrors Await", Carcass - "Surgical Steel", Saxon - "Unplugged And Strung" ve Sodom - "Epitome Of torture" albümlerini dinliyorum.
Rock Vault Zine hakkında değerli fikirlerinizi alabilir miyiz?
FERNANDA: Özenli çalışmanıza devam edersiniz umarım, gördüğüm kadarı ile pek çok yeni grubu tanıtırken metal'in içinde kendine özgü bir önemi olan eski grupları da ihmal etmiyorsunuz.
PRIKA: Tebrik ederim, metal ile uğraşmak ne olursa olsun zor. Umarım devam edersiniz çünkü grupların size ihtiyacı var. Sahnenin yaşaması gerek ve siz buna yardım ediyorsunuz, bu harika!
Cevaplarınız için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Son sözler sizin.
FERNANDA: Bize kendimizi ve müziğimizi anlatmak adına fırsat verdiğiniz için teşekkür ederiz. Zaman ayırıp bizleri okuyanlara da teşekkürler! Metal'i ve kendi yerel gruplarınızı desteklemeye devam edin, hepimiz metal geleneğini yaşatmak ve ileriye taşımak ile sorumluyuz!
PRIKA: Bize fırsat verdiğiniz için teşekkürler! Her zaman söylerim: "Gruplara yaptıkları işi sevmesen bile saygı duy, herkes saygıyı hak eder, özellikle sanatta her işin arkasında emek ve adanmışık vardır”. Tüm dergilere, fanzinlere, sitelere ve okurlara teşekkürler… Siz olmadan biz hiçtik!
BAĞLANTI NOKTALARI:
www.nervosaofficial.com
www.facebook.com/femalethrash
www.twitter.com/nervosathrash