Rock Vault : Objektif’in kuruluş sürecini ve bu sürece etki eden grupları anlatır mısınız
VECDİ YÜCELAN : Grup 1988 yılında Samsun’da kuruldu. Başlarda müzik yaparken etkilendiğim tarz Rock’n’Roll ve ekilendiğim isim Elvis Presley idi tabi ki; daha sonra John Lennon ve Beatles’ın etkisi çok oldu. Türkiye’de ise Cem Karaca ve Erkin Koray beni çok etkiledi. Fakat müzik yapmaka adına en büyük motivasyonum ve esin kaynağım Heavy’den Death’e istisnasız her tarzı ve dinleyiciyi etkileyen ve kesinlikle Heavy Metal’in ayaratıcısı gördüğüm Black Sabbath’tır.
Kuruluşunuzdan itibaren sizden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı sürekli kadro sıkıntısı çektiniz, ancak son kadronuz adeta Hard’n’Heavy yıldızlar topluluğu. Bize bu kadronun oluşumunu anlatır mısınız?
Bildiğiniz üzere Alpay Şalt bizle “Kuşkular” albümünde çalmıştı, ayrıca kendisi her başım sıkıştığında başvurduğum bir dostumdur. çağatay Ateş ise Negative Tattoo adlı düvme dükkanını işletirken aynı zamanda Negative Cover Band’de Hakan ile (ex-Kronik) Beraber çalıyordu.Bursa’da müzikal farklar sonunda grubu dağıtınca ilk Hakan’ı aradım sonrasında sırasıyla çağatay ve Alpay aramıza katıldı.
Doğal olarak bu kadro ile seyircinin sizden beklentisi yükseldi ; ve bildiğim kadarıyla Objektif sahne performansı ile ünlü.Bize bir Objektif konserinin tarif eder misin?
Ben seyirci ile gerçek paylaşımı kurduğum, ve onlarla gerçek iletişime geçtiğim yerleri konserler olarak görüyorum. Gerçekten canlı performansımıza güveniyoruz ve bilindiği üzere geçen sene BarışaRock’ ta en iyi sahne grubu seçildik.Belki iddialı bir laf olarak gelicek ama ben konserlerin başında “Gerçek rock soundu burada” diye başlıyorum ve konsere gelen herkes bunun doğru olduğunu görüyor. Yalnız bu aralar konserler için daha seçici davranıyoruz; ses sistemi bizim için çok önemli. çünk Rock müzikte gürültü ile melodi arasında çok ince bir çizgi var
Doksanlı yılların başında Türk piyasasında çok kaliteli gruplar kuruldu, ama sizle beraber pek azı bugüne gelebildi.Tüm imkansızlıklara rağmen o yılların grupları çok kaliteli eserler üretiyorlardı.Yeni nesil gruplar ise bazı istisnalar rağmen çok iyi imkanlara rağmen çok tekdüze eselere imza atıyor. Bunun sebebi sizce nedir?
Bilindiği gibi Rock müzik özellikle Türkiye şartlarında zor ve kabul görmeyen bir müzik. Türkiye’de rock müzikle uğraşan bir müzisyenin sırf bu işten hayatını kazanması imkansız. Ve ne yazık ki müzisyenler intahara meyilli. Bunu en son Yavuz çetin’de gördük. Ne yazık ki her geçen gün azalıyoruz ne son Devil gitaristi Ercan’ı , Erkin Koray’ın davulcusu sedat’ı ve ilk bassçımızı kaybettik.Ama işin iyi tarafından bakarsak en azından öbür tarafta sağlam bir grup kuruluyor. Yeni grupların neden böyle olduğu sorusuna gelirsek teknoloji ve yeni dünya düzeni herşeyi kolay ulaşabilir bir hale getirdi.Artık müzikte melodi kavramı kalmadı.Bunun yanında internet herşeyi çok kolaylaştırdı. Herşeyin kolay yaşandığı bir dünyada sevgiler, hatta öfkerl bile çok kolay yaşanıyor.Ve bu basitlik şarkılara yansıyor.
Yakın zamanda logonuzu değiştirdiniz. Bunun sebebi nedir?
Benim sembollere ve klişelere karşı bir tepkim, duruşum var. İlk logodaki barış işareti bizim kimliğimizi ve bakışımız yanıstıyordu fakat zamanla arabeskçiler bile bunu kullanınca anlamını yitirdi. Baştan beri grup olarak klişe ve sembollere karşı durduk, herherkes saçını uzatınca biz saçımızı kestirmiştik.
Sözlerinizdeki sosyal tavrınız ve çevreci yaklaşımınızla dikkat çeken bir grupsunuz
İlk kurulduğundan beri Objektif’in belirli bir tarzı ve çizgisi oldu. Bu kadar sorunun olduğu bir dünyada ve ülkede sadece aşk şarkıları yazamazdık. Bilindiği üzere küreselleşme zengini daha zengin fakiri daha fakir yaptı. Açlık oranı her geçen gün artıyor , çevre her geçen gün kirleniyor. Elbette insan olarak bunlara tepkisiz kalamayız. çıkışımızdan beri söylediklerimiz anlaşılısın diye Türkçe müzik yaptık ama ne yazık ki varoşlara ve daha alt kesime hep İngiliz kaldı.
üç kuşağa hitap etmiş ender gruplardan birisiniz, şu anki kitleyi nasıl görüyorsun?
İlk kuruluş yıllarımızda konserlerimize gelen seyirci kitlesi çok coşkulu ve çok bilinçli idi.96 sonlarında bir konserimizde karşımızda oturup alkışlayan seyirciyi görünce “Evet bir kuşak değişti” dedim. Bunun yanında her yanda örümcek kafalı ve bağnaz dinleyici var ve bu kitle iş yapmadıkları gibi iş yapanları eleştirip şevkinin kıryor. Bence Türk Rock müziğinin önündeki en büyük engel bu insanlar.
“Künye” albümünüz yine bu bağnaz gördüğünüz kitle tarafından tepki gördü, bu duruma ne diyorsunuz?
Yaptığım albümler içinde en içime sinen ve en arkasında durduğum albümdür “Künye” albümü. Kolay ilk dinleyişte anlaşılacka bir albüm değil. üstünde çok uğraştım ve aynı şekilde dinleyicinin de tam olarak albümün içine girmek için birkaç kez dinlemesi lazım .Bu albüm tam 500 saatlik bir stüdyo çalışmasının ürünü ve kimsenin aklına getiremeyeceği şeyleri birleştirdik.örneğin hicaz makamı ve blues kalıplarını. Ama tekrar belirtmeliyim ki anlaşılması zor bir albüm ve değeri ileride anlaşılacak
Bütün müziklerin çıkış kaynağı Anadolu’dur. örneğin gamların isimlerine bakın: Lidian, Dorian, Frigian … Bunlar eski Anadolu medeniyetlerinin ismidir ( Lidya, Frigya, Dor ) Ama ne yazık ki bizler bu geniş kültürel mirası kullanamadık.
Şu an Objektif ne ile uğraşıyor?
Beşinci albümün demo kayıtlarını tamamlamak üzereyiz. Bunun yanında benim yıllardır üzerinde çalıştığım “Türkiye’de Rock Yapmak” isimli bir kitap projem var. Bu kitapta karşılaştığımız güçlükleri ve sorunları anlatacağız.
BarışaRock organizasyonu hakkında ne söyleyeceksiniz?
BarışaRock gerçek anlamda bir tepkiydi. Medyanın dolduruşuyla ezilen, günden güne yeraltına inen ve bir şeylere karşı tepkisi olan insanların hareketiydi. Ben BarısaRock’ı 68’lerin Woodstock’ı ile özdeşleştiriyorum.
Son sözler?
Sitenize yayın hayatında başarılar.En yakın zamanda konserde görüşmek üzere…