Selamlar, Hazardous cephesinde her şey yolunda mı? Yeni tekli "Killing Hour" için gelen tepkiler nasıl? Grup olarak siz çıkan işten memnun musunuz?
Hamit: Evet, daha öncekine nazaran çok daha içimize sinen bir iş oldu müzisyenlik açısından kendimizi geliştirdiğimizi gördük.
Deniz: Gruptaki herkesin en iyi performansını sergilediği bir iş oldu, tepkilerden de çok memnunuz.
Kuzey: Kişisel olarak Hazardous’tan favorim. Şarkının her partisyonundan çok memnunum. Basçı olarak grupla aldığım ilk kayıttı.
Hazardous yeni ama hareketli bir grup, geçen sene EP ve bu sene tekli, peşi sıra gelen konserler… Sırada ne var? Dikkat çeken işleriniz bir plak firmasının dikkatini çekti mi?
Hamit: İlk albümümüzün kayıt sürecindeyiz, çok geçe kalmadan çıkarmayı planlıyoruz, plak şirketleri ile de yakında görüşmelere başlayacağız.
Eray: "Killing Hour" çok iyi tepki aldı, sırada bir single daha olacak, onu da birkaç haftaya yayınlamış oluruz. Albüm sound'umuz hemen hemen bu çıkan 2 single gibi olacak. Albümle birlikte yurt dışından bir label'ın dikkatini çekmeyi umuyoruz.
Hazardous macerası nasıl başladı? Müzikal esin kaynaklarınız kimler?
Hamit: Grubu 2019 sonunda Ankara'da o zamanlar ki basçı ile kurduk, sonrasında pandemi ve benim askerliğim falan derken 2022 yılında Eray ve Deniz'in dahil olmasıyla gerçek anlamda bir gruba dönüştü diyebiliriz. Çocukluğumdan beri thrash metal dinliyorum, Bay Area ve Teutonic grupların çoğu etkiledi beni, bir yandan crossover grupları özellikle vokal. Bu tarz müziklerin üzerine olabildiğince çeşitli diğer sevdiğim türlerden eklemeler yapıp çeşitlendirmeyi seviyorum, aynı riff'i tekrar tekrar çalmayı çok sevmem, dinlediğim tdm gruplarının da etkisi oldu diyebiliriz.
Deniz: Esin kaynaklarım için direk 80'ler Amerikan thrash klasikleri diyebilirim (Anthrax, Exodus, Dark Angel vb.) ve müzikal olmasa da bolca korku filmleri, 80'ler ve 90'lar klasikleri de benim için esin kaynağı oluyor.
Eray: eski dönem Bay Area thrash'i, güncel Norveç thrash'i ve Güney Amerika fukara ülke thrash'i bana en çok ilham verenler.
Sizi henüz canlı izleyemedim ama gördüğüm kayıtlarda grubun patlayıcı ve vahşi bir sahne performansı var. Sizler benim gibi grubu canlı izleyemeyen okurlara Hazardous konserini nasıl tarif edersiniz?
Hamit: Hareket etmeden sabit konser izlenilmesini pek sevmiyoruz, o yüzden yedek tişört getirmenizi tavsiye ederiz.
Deniz: İzleyip görmeniz lazım.
Eray: Konserler kardiyovasküler açıdan zayıf insanlar için kalp krizi geçirme riski taşıyor, hatta uyarı koymalıyız bu yüksek hız thrash herkese gore değil. Biz çalarken milletin ekipmanların üzerine düsüp zarar vermesi, ekipmanın geçici olarak arızalanması vs. bi' klasik olmaya başladı. Keşke Hazardous'u seyirci olarak izleyebilseydim.
Kuzey: Vahşi. Thrash.
Konserlerden söz açılmışken, kimlerle sahne almak isterdiniz? Korku filmleri ile epey haşır neşirsiniz. Favori slasher seriniz hangisi?
Hamit: Benim Friday the 13th veya Texas Chainsaw Massacre ikilisinden biri olabilir.
Deniz: Eğer yabancı ise en büyük hayalim Anthrax olurdu. Yerli ise tabii ki Thrashfire. Favori slasher serisi söylemek çok zor fakat tabii ki Elm Street gibi klasikleri çok seviyorum. Bunun yanında Candyman, The Burning gibi efsane filmler var sanırım.
Eray: Seri olarak zaten klasikler sayılacak, tekli olarak bakacaksam hobo with a shotgun, slumber party massacre ve son dönemse "X".
Kuzey: Friday the 13th diyebilirim.
Sırada klasik Rock Vault sorusu. Unutamadığınız bir içki anınızı anlatır mısınız? Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Son sözler için sahne sizin.
Hamit: Sanırım eski crossover grubumla çalarken sahneye çıkıp çok fazla sağa sola salladığım bir konserimiz olmuştu detayları çok hatırlamıyorum ama 200'e yakın kişiden konser sonuna doğru 15 kişi falan kalmıştı, hâlâ o gece söylemiş olabileceğim sözleri düşündükçe tüylerim diken diken oluyor.
Deniz: Arkadaşlarımla gittiğim bi barda ismi "duvara çarptıran" olan bir içki vardı ve fiyatı da gayet makuldu. Ben de reklam pazarlama deyip abartıldığını düşünüp hızlıca 5 tane falan içmiştim, daha sonra bi köşede kusarken uyandım ve kustuğumu bile hissetmiyordum, mekanda çalan müziğin baslarını kafamın içinde yankılanırken duyuyordum. Daha sonra arkadaşlarım beni kaldığım yurda kadar taşıdı ki geçen Ankara konserinde uzun zamandır görmediğim arkadaşım ayakkabısını gösterdi kusmuğumun izi onun ayakkabısına güzel bi imza atmış ve hala duruyor. Aynı zamanda yurt anahtarımı da kaybettim birisinden alıp kopyalattırdım falan güzel sevgi dolu anılarımdan birisi bu.
THRASHULAN