İnkar edemeyeceğimiz bir kanun var. Heavy metal diye bir tarzdan bahsediyorsak "heavy" kısmını bir başka İngiliz devi Black Sabbath'a, "metal" kısmını ise Judas Priest'e borçluyuz. Yetmişli yıllarda başlayan müzikal yolculukta grup seksenlerde iyice gaza basarken kariyerde zirve noktası mega albüm "Painkiller" oldu. Sonrasında solo albüm ateşi ile yanıp tutuşan ve Fight ile daha agresif kulvara yelken açan Iron Maiden aksine yeni vokal seçiminde acele etmedi ama Halford yerine gelen Tim "Ripper" Owens ses rengi ve ses aralığı olarak müthiş bir seçim olsa da sahne karizması eksikliğine sahipti. Halford ve Fight'a nazire yaparcasına çıkartılan "Jugulator" ve "Demolition" o ulu Priest müziğinden uzak ve sönük albümler bana göre... Peşine tabi malumun ilanı gerçekleşti ve Two ile kendi kariyerini bitirme noktasına gelen, peşine Roy Z desteği ile kendini toplayan Halford ait olduğu yere geri döndü. 2000'leri "Angel of Retrubition" ve "Nostradamus" gibi sıkıcı albümü ve "emekli oluyoruz, olmak üzereyiz, tadaaa vazgeçtik" goygoyu ile heba eden grup 2011 yılında bir şoke edici kayıp yaşadı. Grubun gitar sihirbazlarından K.K. Downing gruptan ayrıldığını açıklarken yerini Richie Faulkner'e bıraktı. Taze kan işe yaramış olsa gerek, "Redeemer of Souls" ile grup silkelenme belirtisi gösterdi. Ve peşine grup "Painkiller" sonrası çıkardığı en iyi albümle geri döndü. Uzunca bir girişin ardından "Firepower" karşımızda.
İlk klip parçası olan "Lightning Strike" ile kopacak fırtınanın haberini veren grubun albümde boşu yok. “Necromancer”, “Flame Thrower” ve şahsi favorim “Traitor’s Gate” gibi hızlı parçaların yanında; marş tadında "Never the Heroes" ve “Rising From Ruins” gibi parçalarla süsleyen grup ballad isteyenleri "Sea of Red", deneysel ve groovy tınılar duymak isteyenleri ise "Lone Wolf" ile mutlu ediyor. Ne mutlu ki yaratıcı gruplardan biri son zamanda çağdaşlarını teslim alan uzun ve bol tekrarlı parça yapma yolunu bırakarak eski kısa ve vurucu parça yazımına geri dönmüş.
Albüme dair herşeyi kaleme alırken atlanmaması gereken bir diğer önemli nokta prodüksiyon koltuğunda oturan iki ismin albümde ne derece mutheşem iş çıkardığı. "Ram It Down" dan otuz sene sonra tekrar grupla yolları kesişen Tom Allom ve Halford'ın tabiriyle Andy "tekrar deneyelim" Sneap kusursuz iş çıkartmış. Albümü dinlemeye doyamıyorsunuz.
Bu zamana dek kurucu grupların artık yeni parça yapmaması, klasiklerle turlaması gerektiğini savunurdum. Ne mutlu Priest bu fikirlerimin tamamını tek albümle altüst etti. Umarım devamı böyle görkemli olur.
Parça Listesi
1. Firepower
2. Lightning Strike
3. Evil Never Dies
4. Never the Heroes
5. Necromancer
6. Children of the Sun
7. Guardians
8. Rising from Ruins
9. Flame Thrower
10. Spectre
11. Traitors Gate
12. No Surrender
13. Lone Wolf
14. Sea of Red