Baştan belirtmek gerekir bütün bu yazının suçlusu yazılan pek çok mesajı keyifle takip ettiğim DVK forumlarında Dr Skull videoları" başlığı açan Alkan Karaçam'dır. Kendisine video linklerini verip beni hüngür hüngür ağlattığı için sitemlerimi, Dr Skull'ı ne çok özlediğimi hatırlattığı için de teşekkkürlerimi sunuyorum.
Bir yandan hikayeye başlamak gerek... Aklıma gelen girişe cuk diye oturan cümle ise Star Wars serilerinin açılış klişesi;
"Uzuuunnnn zamannnnn önceee çokkk uzakkk bir galakside...."
Gerçekten de çok uzun zamanlar önce uzun saçın tabu sayıldığı, metal ve metal dinleyicisinin şeytana tapan olarak alenen hedef gösterildiği ( "Metaaal!!!" isimli kült yazısı için hayranlıkla okuduğum Engin Ardıç'a saygılar sunarım) , konser mekanlarının ise genelde düğün salonu olduğu yılları düşünün, bu müziğin bırakın Türkiye'yi dünyada kalıpları kırma konusunda ciddi bir kısır döngü içinde olduğunu da hesaba katıp denklemi biraz daha zenginleştirelim.
Ankara Fen Lisesi'nde okurken müziğe ilk adımlarını atan dört punk/metal sevdalısı ilk icraar olarak bizlere Thin Lizzy, Iron Maiden gibi çift gitar geleneğinden gelen gruplara saygı duruşunda bulundukları "Worry Zover" ile selamladılar. Son duyduğumuz ise bence müzik tarihinin en çarpıcı kapaklarından birine sahip olan Türkçe sözlü "Hershey Yolunda" oldu. Benim bahsetmek istediğim dönem ise bu iki klasiğin arasındaki "Rools for Fools" albümü. Yazının girişinde Star Wars göndermeleri yapmıştım ya o uzak galaksiye dair değişmeyen tek birşey var ki ilk 13 sene önce haşarı metalci(maalesef bu terim hala var) ilk dinleyişte nasıl ağzım açık kaldıysa geçen 13 yıla rağmen hala aynı hisleri aynı samimiyetle yakalıyor, aynı şekilde ağzım açık grubu dinliyorum.
Albüm "Metal on Metal" ile açılır; en metalik şarkılarının ortasında Dr Skull bizlere bir süpriz yapmayı ihmal etmemiştir; tam ortadan şarkı kesilir dönemin popüler disko hitlerine gönderme yapılan "I got the Power" haykırışı ile beraber rap vokaller başlar; 92 yılında dünyada rap-metali birleştiren Anthrax küfürler yerken Türkiye'de bunu yapmak ciddi bir tebrik ister. Derken albümün isim şarkısı ve ismiyle derin anlamlar içeren klasik "Rools for Fools" başlar Baştepe ve Ersöz'ün harikalar yaattığı enstrumantel kısımlar tek kelime ile şaheserdir. Herşeyi gördüm dediğiniz anda ise ilk yarısı ballad ikinci yarısından kırık bir punk şarkısına dönüşen "Way Home" gelir. Kasedin ilk yarısı "Rolling Over" ile kapanır.
İkinci yarı ise -söylentilere göre- dönemin seks bombası Samantha Fox'a adanan "Samantha" ile açılır ("...come and reach my hand and make me fly" dizeleri bence söylentilere kanıtlar ya neyse), hemen ardından son derece vahşi bir gitar solosuna sahip olan "Little Beach" gelir. "The Battle" bitip ardından "Princess" ın ilk tınıları duyulmaya başlayınca rock müziğin en hisli balladlarından birinin kollarına bırakırız kendimiz. Umutsuz bir aşık karşısındakinden bir şans bulması halinde onu nasıl mutlu edeceği anlatır içimiz yaka yaka; dillere destan gitar solosu ise ayrı bir başlık konusudur. Her dinleyişte aşık olup her aşık oluşta dinlemek.... başka birşey söyleyemiyorum.
"Rain" ile albüm kapanırken insan düşünmeden edemez mecburiyetlerden de olsa bu kadro dağılmasaydı eğer daha neler duyacaktık kimbilir. Her şey bir yana kapağın "Bu albümde hiç bir parçada synthesizer kullanılmadı" diyen ve kısa Camel, Efes ve Tuborg'a teşekkür edilen bir albüm kötü olabilir mi?
Galakside benim için en özel tınıları yaratan dört adam selam olsun!
PARÇA LİSTESİ:
01. Metal On Metal
02. Rules For Fools
03. Way Home
04. Rolling Over
05. Samantha
06. Little Beach
07. The Battlea
08. Princess
09. Rain