Cripper

Merhaba Britta! Dördüncü albümünüzün çıkmasına yakın bir zamanda sizlerle röportaj yapmak bizim için büyük bir keyif. Şu sıralar Almanya'da neler yapıyorsunuz?

Merhaba Özgür. Aynı keyif benim içinde geçerli. Şu sıralar dördüncü albüm "Hyena" nın kayıtları ile çok meşgulüz ve bu röportaj iyi bir farklılık oldu. Davul ve gitar kayıtlarının çoğu tamamlandı, vokal ve bas gitar kayıtları başladı. Stüdyoda olmak da güzel ama yeni şarkıları sahnede çalmak için sabırsızlanıyoruz!

Dokuz yıl önce piyasaya giriş nedeniniz ne olmuştu? Hala aynı hedef içinde misiniz? Cripper adını seçme nedeniniz nedir? Nasıl ve kim buldu bu ismi? Thrash metal tarzını seçerken sound olarak başka alternatifleriniz var mıydı? Yoksa aklınızdan geçen tek şey thrash metal çalmak mı olmuştu?

Ana amacımız o zamanda, şimdi de sevdiğimiz müziği yazmak ve sahnede durmaksızın çalmak. Ölçeği ne olursa olsun her türlü sahnede hayranlarımız ile buluşmak bizlere ödül gibi. Sahneye terini bırakmaktan daha iyi hissettiren bir şey yok bizlere.

Grup adını düşündüğümüz zaman sıradan bir kelime ya da üzerimize yapışacak bir etiket istemediğimizi belirtmiştik. "Cripper" bir şarkını çalışma adı idi. Jonathan ya da Christian bu fikir ile gelmişti. Kelime Noel Katili (Christmas Ripper)'dan geliyor. İşe biraz yuvarlama ve hayal gücü kattık. Sonuçta grupta herkes sevdi ve oylamada kabul edildi.

Kurulduğumuz zamanlar thrash ve death metal arası bir şeyler çalmak istiyorduk. Metal ve metal dışı çok fazla şey dinliyoruz ama metal ortak buluşma noktamız. Provaya başlıyoruz ve canımız ne isterse çalıyoruz.

İlk üç albüm sonrası gelen Metal Blade Records anlaşmasından ötürü mutlu olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Firmayla nasıl bir araya geldiniz? Metal Blade'in dikkatini çekmeyi başaran noktalarınız sizce neydi?

2013 yılında Slovenya'da sahne aldığımız Metaldays Festivali sonrası bizle bağlantıya geçtiler. Düşünsene en sevdiğin işi yaparken dünya çapında bir firma seni görüyor ve çalışma teklifi getiriyor. İdeal bir başlangıç ve mükemmel zamanlama. Yeni albümde yer alacak dört parçadan bir demo kaydedip firmalara göndermiştik ve favori seçimimiz Metal Blade bize e-posta ile geri dönmüştü.

Yakında piyasaya çıkacak olan albümünüz hakkında bilgi alabilir miyiz? "Freak Inside", "Devil Reveals" ve "Antagonist" ile kıyaslarsak belirgin farklar elde edebildiniz mi?

Uh, zor soru... Zira kayıt sürecinin tam ortasındayız. Bu noktada geçmiş albümler ile kıyaslamam zor. Umarım ne söylediğimi ifade edebilmişimdir.

Yazım süreci biraz daha farklı olabilir. Daha önce söylediğim gibi dört şarkıyı Kasım 2013'de kaydettik. Sonrasında nasıl bir sound istediğimizi bir daha düşündük ve ufak değişikliklere gittik. Hala sound konusunda kararsızız. Bu defa hiç yapmadığımız bir şey yapabilir ve çevremizdeki insanlardan fikir alabiliriz.

Cripper 2014 senesini nasıl tamamlayacak? Sıradaki planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Yazın oldukça fazla festivalde sahne alacağız. Maraton yine Slovenya'daki Metaldays ile başlayacak, daha sonra daha küçük sahnelerde birkaç konser ve ardından Summer Breeze ve Brutal Assault festivalleri var. Tüm bu koşuşturmanın arasında albümün miksaj ve mastering işlemleri ve Metal Blade etiketi ile yayınlanacak ilk albümümüz var.

Metal müzik medyasını yakından takip ettiğimizde bayan vokalli topluluklardan Arch Enemy'nin adeta lokomotif olduğunu görüyoruz. Alissa White-Gluz artık daha fazla fikri alınan, daha tanınan bir vokalist oluverdi. Anlattıklarım sadece bir örnek. Bayanların daha fazla bu müzikte olması hoşunuza gidiyor mu? Yoksa ticari ilişkilere dayalı Arch Enemy gibi bazı toplulukların biraz abartıldığını mı düşünüyorsunuz?

Bilmiyorum, daha önce herhangi bir medya organının bir grubu vokalisti sadece kadın diye abartıp abartmadığı konusunda hiç düşünmedim. Arch Enemy cephesinde yaşanan bu kadro değişimi herkes için büyük bir sürpriz idi ve grup bunu olabilecek en iyi / en sansasyonel şekilde kullanma pelinde. Rob ayrıldığında Exodus bunu reklam malzemesi olarak kullanmadı, bence bu cinsiyetten öte bir şey.

Konu müzik üretmeye gelince ben kendimi sanatçı olarak görüyorum. Türden bağımsız kadın vokalli grup olayı ne benim nezdinde ne de diğer gruplar için ayrıca bir önem taşımıyor.

Sana göre bayan metal müzik sanatçılarının erkek metal müzik sanatçılarına göre sayısının çok daha az olmasının temel sebepleri ne olabilir? Erkekler neden daha meraklı? Kadınlar neden erkekler kadar aktif değil?

Özgür, bence bu soruyu metal müzik sahnesinde aktif olarak yer almayan bir kadın cevaplamalı.

Britta'nın çok beğendiği, tarz fark etmeksizin bayan vokaller kimler? Bir de etkilendiği vokalistler kimler acaba?

Benim favori şarkıcım Björk. O muhteşem ve onu her dinleyişimde mideme kramplar giriyor.

Beni geçmişte etkilemiş, halende etkileyen oldukça fazla vokalist var. Ama en çok etkilendiğim isim Mike Patton, onun deneysel metal gruplarında yaptığı farklı vokal denemeleri ufkumu açtı diyebilirim. Pek çok insan onun ses aralığını övüp duruyor ama bence bu sesi iyi kullanmaktan daha da farklı bir şey. O kelimelerden melodi yaratıyor, gürültülü ses duvarları ve deli efektler yaparak şarkını merkezinde yer alıyor. Kesinlikle inanılmaz bir yaratıcılık var.

Sınırsız yetkiniz olsaydı (sihirli değnek) hayatınızda ilk etapta neleri değiştirirdiniz? Sizi rahatsız eden şeyler neler? Yaptığınız müzik sizi tam anlamıyla ifade ediyor mu yoksa başka ifade yöntemleriniz de var mı?

Bu konuda oldukça dikkatli olmak gerekli zira büyük değişiklikler büyük düşünenlerin işi. Bunun için büyük değişimlerden önce ilk olarak evimin temizliği ile başlayabilirim zira temizlikten nefret ediyorum.

Bir müzik aletini doğru şekilde çalabilmek isterdim. Pek çok kez gitar, davul, klavye ve flüt çalmaya başladım ama olmadı. Kendi kendime çalmak ve beste yapmak isterdim. Bu prova stüdyosunda da işe yarar, hepimiz şarkıları beraber yazardık. Grupta ana bir besteci yok ve herkes fikirlerini ifade ediyor. Turne sonrası enstrüman çalmak adına bir denemem daha olacak zira etrafımda soracak oldukça fazla müzisyen olacak.

Müziğim ve yazdığım şarkı sözleri ile kendimi ifade edebiliyorum. Bu benim için bir tutku ve umarım hayat boyu devam ettiririm.

Ekip kazancını müzikten sağlayabiliyor mu? Yoksa farklı meslek dallarında mı çalışıyorsunuz?

Cripper'da herkesin tam zamanlı işi var. Bazen para kazansak da ne yazık ki müzik dışında da işimiz olması lazım.

Müzik dışında hangi hobileriniz var? Sevdiğiniz yazarlar, film yönetmenleri ya da oyuncular var mı? Tuttuğunuz futbol takımları nedir? Peki ya favori içkileriniz?

Haha, boş zamanımız yok ne yazık ki. Fotoğraf çekmeyi çok severim ama en son ne zaman makinem ile dışarı çıktığımı hatırlamıyorum bile. Bir yerden bir yere giderken film izlemek ve okumak iyi geliyor. Bunun yanında belgesel bağımlısıyım. Özellikle astronomi ve astroloji üzerine olan belgesellere bayılıyorum. Tabletimde bu konuda bayağı bir e-kitap kayıtlı.

Futbol ile ilgili değilim ama doğup büyüdüğüm şehir olduğu için tabii ki Hannover 96 taraftarıyım!

Rom kola karışımı favori içkim, aynı zamanda Reposado gibi iyi Meksika tekilalarını da seviyorum.

5 tane favori Alman grubunuzu sorsak ne yanıt verirsiniz? Bir de son dönemlerde ekip olarak hangi albümleri severek dinliyorsunuz?

İlk 5 grup veremesem de dinlemeye değer Alman gruplar önerebilirim. Modern thrash metal yapan Drone isimli grup mesela, onların bir şarkısına da destek verdim ve beraber klip çektik. Şarkıyı YouTube'da "Into The Darkness" adı ile aratınca bulabilirsin. Bunun yanında bas gitaristimiz Gerrit'in bir diğer grubu Scarnival var. Onların büyük hayranıyım ve yeni albümlerini merakla bekliyorum. Soilwork grubundan Speed birkaç parçada konuk vokalist! Büyük isimlerden Dew-Scented ve Accu§er, harika insanlar ve Milking The Goatmachine – keçi maskeleri ile grindcore yapıyorlar - onları izlemek çok keyifli!

Daha önce Türkiye'ye geldiniz mi? Ülkemiz hakkında neler biliyorsunuz? Burada konser vermek fikrine sıcak bakıyor musunuz?

Hayır, ne yazık ki daha önce orada olmadım ama Türkiye benim listemde. Ancient Existence isimli arkadaş grubumuz orada iki kez çaldığını söylemişti ve gayet mutlu dönmüşlerdi.

Türk yemeklerinin hayranıyım. Hannover'de devamlı gittiğim bir Türk lokantası var. Döner kebap hakkında konuşmuyorum bile, Almanya'da her köşe başında bir döner büfesi var. Döner kebap Almanya'daki en favori fast food olabilir.

Türk müziğini çok enteresan buluyorum. Bizim yöresel müziğimizde kullanılmayan çeyrek notaları kullanıyorsunuz. Bu notalara alışık olmayan birine müziğiniz son derece egzotik geliyor ve farklı hisler yaşatıyor.

Rock Vault Zine sizce nasıl görünüyor? Fikirlerinizi alabilir miyiz?

Zor bir soru zira dilinizi bilmiyorum, haha. Ama metal müziğin yaşanan yer neresi olursa olsun insanları bağladığı görmek güzel. Bence dünya çapında tüm metal kitlesi büyük bir aile gibi.

Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler varsa söz tekrar sizin. Müzikal hayatınızda başarılar dileriz.

Öncelikle sana ve Rock Vault Zine'deki herkese teşekkürler! Tüm Türk Rock Vaultlara selam! Umarım yakın zamanda güzel ülkenizi ziyaret eder ve sahneyi beraber yıkarız!

BAĞLANTI NOKTALARI:

www.facebook.com/Cripper.Thrash
www.twitter.com/cripperthrash

Özgür Özçınar

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.