Merhaba Mart! Teethgrinder'ı nasıl yarattınız? Ne kadar süredir müzik endüstrisini kirletiyorsunuz?

Selam Özgür ve Rock Vault Zine, öncelikle bizimle ilgilendiğiniz için size teşekkür ederiz. Teethgrinder'ın öyküsü önceki grubum Dr Doom'un dağılmasıyla başlıyor, bu toplulukta Aborted, Atrocity, Leaves' Eyes ve Dodecahedron gibi gruplarda ismi geçen kişiler vardı, grindcore damarımız tuttu ve yeni bir şeyler yapma zamanı olduğunu düşünüp Teethgrinder'ı kurduk.

Dr Doom'dan da önce Greyline'da Wieger Jan ve Jabe ile birlikteydik, orada 6 yıldan fazla süreli bas gitar çaldım. Onlar harika müzisyenler. Wieger Jan ile bağlantıya geçtim, Dr Doom sonrası ne yapılabiliri tartıştık. Wieger Jan ve ben ilk Teethgrinder parçalarını yazmaya başladık. Kadroyu tamamlamak için birçok vokalist ve bas gitarist denedik. Umduğumuzu bulamadık. Jabe bizimle ilgilendiğini açıkladı ve bizde gel dedik. Herkes birbirini tanıyor ve bizler 10 yıldan fazla süreli arkadaşız. Bu topluluğun hayata geçmesi noktasında mükemmel bir kuruluş.

Daha fazla parça yazdık, vokalist arayışlarımızda ümidi kesmedim, çok arandık ve sonunda Jonathan'ı bulduk. Genç, tutkulu ve işine kendini harika adayan biridir. Sonunda tamdık, yeterli sayıda materyal yazdık, ilk materyalimiz "Hellbound" u kaydetmek için JB van der Wal ile birlikte stüdyonun yolunu tuttuk. Bu materyal yayınlandıktan sonra sahneleri yok etmeye ve Hollanda'nın bazı klas festivallerinde boy göstermeye başlamıştık. Bir taraftan "Misanthropy" yi yazıyorduk. Birçok gürültülü toplulukla birlikte 15 yıldan fazla süredir aynı sahneleri paylaşma tecrübemiz var. Hepimiz müzik konusunda tutkuluyuz ve hala kendimizi bu vesile ile ifade etmeye ihtiyacımız var.

"Teethgrinder" ismine nasıl karar verdiniz?

Yeni kurmuş olduğunuz bir topluğunuz var ve isim arıyorsanız bu size hayli zor gelir. Önceki grindcore ekibim Dr Doom'un adını seçerken birçok sorun yaşamıştık. Mizah karakteriydi Dr Doom. Telif sorunu çıktı ve aynı zamanda bir doom metal ekibinin adıydı. Teethgrinder ise bana daha doğal geldi. Gayet stressiz ve konu dışı. Grubun yaptığı müziğe mükemmel uyuyor. "Teethgrinder" ismini başka yerlerde de görebilirsiniz, Therapy?'nin böyle bir parçası var. Bir de komik bir şey paylaşayım; Therapy?'nin bas gitaristi ilk EP çalışmamız "Hellbound" u dijital formatta satın alan ilk dinleyicilerden biridir.

"Misanthropy" yayınlandıktan sonra neler hissetiniz? Şu an kendinizi nasıl hissediyorunuz?

Şu anda çok güzel işler yapıyoruz! Black Anvil ve Tombs'un firması aracılığıyla (Relapse Records) bir ay önce Avrupa turu yaptık ve dünyanın herhangi bir köşesindeki favorimiz olan festivallerde olmayı bekliyoruz; Obscene Extreme gibi! "Misanthrophy" nin çıktığı ilk bir ödül gibiydi. Çok çalıştık ve istediğimizi yarattık. Albümümüzden zevk alan insanları görmek ve onlarla konuşmak bizleri iyi hissetiriyor. Gerçekten gururluyuz ve hala yeni hayranlar kazanıyoruz, harika kritikler okuyoruz. Hollanda dışında kendimizi tanıtmak konusunda sabırsızız ve umarım birçok şov ve festivalde yer alabileceğimiz kadar yer alacağız!

"Misanthrophy" nin ilk albümünüz olduğunu göz önüne aldığımızda hayli kaliteli oluşu noktasında çok şaşırdım; her ilk albümde bu durum yaşanmıyor. Bu tarz düşünceleri kritiklerde de görebilirsiniz. "Misanthtophy" albümü hakkında genel olarak neler söyleyebilirsiniz?

15 yıldır topluluklar içindeyiz ve nasıl bir müziğe sahip olmamız gerektiğini biliyoruz, bir müzisyen ya da grup olabilmenin en zor şeylerden biri olduğunun farkındayız. Kişisel olarak konuşmam gerekirse, fazla efor sarf etmeden, kendini ortaya koymadan, ter akıtmadan, üzülmeden kayıtlar başarılı olmuyor. "Misanthrophy" işine ön prodüksiyon ile girdik, daha nasıl yeterli olabiliri masaya yatırdık, sıralamaları değiştirdik. Sonra gerçek kayıtlara başladık, zamanlamayı böldük, tur takvimimize göre hareket ettik. Jb vd Wal (Aborted/Herder) tonlarımızın büyücüsüdür. Her şeyin içimize sinmesi için ekstra zaman harcadık. Gitar konusunda ekstra işler yapıldı. Prodüksiyon fikirleri çok iyiydi. Sözleri ve örneklemeleri saatlerce dinledik. Sıralama yapmak için uğraştık. Ekstrem kayıt başarısı noktasında Jb bizlere çok yol gösterdi.

Kayıt esnasında Marald van Haasteren sanatsal çalışmaları çizdi (High On Fire ve Bolt Thrower gibi topluluklarla çalışmışlığı var). Kaydımızın ne manaya gelmesiyle ilgili çok kafa patlattık. Heyecan verici misafir sanatçılara yer verdik; North Sea Noise Collective'den Theremin "Waste" parçasında var, Aborted'dan Sven "Discomfort" parçasına destek verdi, Exhumed'dan Matt yine "Waste" parçasında var. Kayıtların yapıldığı süreçte kendi hayatlarımızda sıkıntılar yaşadık, uzun süreli biten ilişkilerden evsiz kalmaya varan kadar diyelim. Sanırım bunlar bu albüme daha fazla fokuslanmamızı sağladı, en önemli şey hayata gerçekten tutkuyla yaklaşmak. Sonuç; hepimizin gurulandığı bir şey!

Topluluğun parça sözlerinde yatan derinliği ya da konsepti tam olarak nedir? Bence "Misanthrophy" harika bir albüm adı. Senin için neler ifade ediyor?

Albüm adımız parça sözlerimizi iyi özetliyor. İnsan ırkından iğrenmemiz ile ilgili, nasıl hızlı bir şekilde dünyamızı yıkıp yok ediyoruz, nasıl açgözlülük ve güç uğruna insanların gözlerini kör ediyorlar. Dünyada kölelik var. Çalışıp duruyoruz ve asla neden diye sormuyoruz. Firmalar kanunları yazıyor, günlük hayatımızı yok ediyorlar. Tek tanrı para olmuş vaziyette. Gezegeni döndüren o, paraya tapan insanlar her gün birilerini öldürüyor. İnsanlık hastalıktır ve şeytanın tek sebebidir. Biz adaletsizliğe ve insanlığın günlük korkularına tenezzül etmiyoruz, onun için albümümüzün adına "Misanthrophy" koyduk.

Mayıs ayı sonunda Lifeforce Records tarafından albümünüz yayınlandı. Bu anlaşma hakkında yorumlarınız nedir?

Lifeforce kadrosunun bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Bizlere birçok fırsat yaratmaya devam ediyorlar, onlara şükran borçluyuz. Kıymetini biliyoruz, harika bir firma ve bize şans verdiler. Lifeforce grindcore ile bilinmiyor ama kayıtlarımızı sevdiler ve yayınladılar, minettarız. Şu günlerde sana inanan ve bütçe ayıran plak firması bulmak çok kolay değil.

Diğer grindcore gruplarına göre Teethgrinder ne vaat ediyor?

Sanırım Teethgrinder'ın müziği diğer grindcore topluluklarından farklı ve sevdiğimiz müziklerde yer alan öğeleri birleştirmeyi başardık. Plak firmaları ya da bu tarzın standartları her neyse umursamadık, müzik bizim refleksimiz ve "Misanthrophy" kalitesine böyle ulaştık. Yeni materyal yazmayı düşünüyorum ve bulunduğumuz noktadan nerelere gelebileceğimize bakacağız. Orijinal bir topluluğuz diyemem, ama yapılmış olanlara yeni yaklaşımlar sergileyebiliyoruz, grindcore alanına bir şeyler ekleyebiliyoruz diyebilirim.

Hangi topluluklar seni grindcore sahnesine çekti?

Nasum hepimizin en çok etkilendiği topluluk olmuştu. Onlar tüm zamanların en çok sevdiğim topluluklarından biri. Arkasından Napalm Death, Dropdead, Discordance Axis, Rotten Sound, Antigama ve Pig Destroyer gelir derim. Birçok tarzı dinleyip, grindcore çalmayan gruplardan etkilenebiliyoruz. Neurosis, 16 Horsepower, Deathspell Omega, Converge, The Dillinger Escape Plan, Gorguts, His Hero Is Gone, Mayhem ve Sleep'i seviyoruz. Bas gitaristimiz aslında bluegrass tarzında müzik yapan bir toplulukta çalıyor. Bende Korpse adında bir brutal death metal grubunda çalıyorum. Geçmişte üçümüz Greyline ekibindeydik. Bu topluluk metalcore, mathcore, progresif vs. gibi müzikler ihtiva ediyordu. Geçmişler farklılık gösterse bile, Teethgrinder'da olumsuzluk ve öfke dolu vizyonumuzu birlikte paylaşıyoruz.

Bir sanatçı olmanın en zor yanı sence nedir? Teethgrinder'ın yaşadığı düzenli sıkıntılar var mı?

Uzun yollara çıkmak ve bu uzun yollara çıktığınız vakit ticari eşyalarınızın ve enstrümanlarızın başına bir şeyler gelmesi zor bir durum. Kırıcı ve kibirli insanların turunuza denk gelmesi söz konusu olabilir. Hollanda dışında turlarla ilgileniyoruz. Çok para kazanmadan çok para kaybedebilirsiniz. Ama biz böyle bir şeyin içinde değiliz, aklı başında takılıyoruz. Aslında grup olarak harika zamanlar geçirebilirsiniz ama tabii ki bazı zamanlar bu zor olur. Etrafımız bizleri gerçekten destekleyen harika insanlarla dolu.

Zwolle sahnesi bu sene nasıl?

Söz konusu metal müzik ise Zwolle'de şu sıralar pek bir şey olmuyor. Burada Hollanda'nın kaliteli hip hop sanatçılarıyla aynı sahneyi paylaştık. Hollanda'nın genelinde ise metal müzik iyi gidiyor. Roadburn, Into The Grave, Neurotic Deathfest ve Incubate gibi özel festivaller var. Gruplara gelirsek, maalesef The Devil's Blood sona erdi. Bize göre en iyiler onlardı. Dodechahedron, Entrapment, Korpse, Herder, Ortega, Feast, Snowburner ve Nihill gibi isimleri tavsiye ederim.

Şu an neler dinliyorsunuz? Bize neler önerirsiniz?

Her gün yeni müzikleri yiyip bitiriyorum! Son zamanlarda nelerden hoşlandığımı soracak olursan şunlar:

Lucifer - "Lucifer I"
Enslaved - "In Times" (İşte o rifler!)
Antigama - "The Insolent" (Polonyalı hasta grindcore ustaları!)
Entrails - "Obliteration" (İsveç death metal müziği öldürür!)
Iddyls - "Prayer For Terrene" (Deli materyal...)
Morrissey - "World Peace Is None Of Your Business" (Belkide benim tek kahranım...)
The Kill - "Kill Them...All" (Hayret verici grindcore!)

Gelecek planlarınız nedir?

Avrupa'nın boylu boyunca mümkün olan her sahnesinde grindcore çalmak isteriz, grupla birlikte okyanusları geçme hayalimiz de var. Şu anda zaten gelecek albümümüzü yazıp kendimizi geliştiriyoruz. Bazı klas festivalleri rendevu defterimize yazdık ve umarım bizler mümkün olduğu kadar Hollanda dışına daha fazla çıkarız.

İncelemelerin sonunda Rock Vault Zine'i nasıl değerlendirdin?

Harika bir site gibi görünüyor ama Hollandalı bir adamın anlaması zor 🙂 Teethgrinder'a ilgi duyduğunuz için çok teşekkür ederiz. İlerleyen zamanlarda Türkiye'de çalmayı umut ediyoruz!

Bahsetmek istediğin başka bir şey var mı? Yanıtların için teşekkür ederiz.

Yeni albümümüz "Misanthrophy" için Bandcamp sayfamıza göz atın. Grind'a devam!

BAĞLANTI NOKTALARI:

www.teethgrinder.nl
www.facebook.com/teethgrinder
www.teethgrindernl.bandcamp.com/album/misanthropy