Baran: Herkese merhaba, bu sıkıntılı karantina günlerinde umarım her şey yolundadır. Tenebris için gelen tepkiler nasıl?
Albümün çıkışı çok şanssız bir döneme geldi bu yüzden henüz fazla bir şey yapamadık sadece sosyal medya paylaşımları ve bir kaç basın bülteni ama şu anda gelen tepkiler iyi ve albümün beğenildiğini gösteriyor. Hatta yurt dışında bazı radyo programı, podcast ve sitelerden de geri dönüşler var listelerine alıp çalıyorlar. Şu dönemi atlatınca daha fazla yoğunlaşıp çok daha fazla iletişim yapabileceğiz tabii ki, buna lansman konserleri dahil.
B: Tenebris kayıtları bildiğim kadarıyla Babajım Stüdyoları'nda yapıldı. Grup kayıtlarda kimler ile çalıştı ve daha önemlisi çıkan sonuçtan memnun musunuz?
Evet Babajim Stüdyoları'nda yaptık kayıtları. Bu arada albüm dijital ortamlarda da Babajim lisansıyla yayınlandı. Kayıt, mix ve edit sürecinde Arın Baykurt ile çalıştık. İnanılmaz bir süreçti çok çok memnunuz ve albüm gerçekten çok içimize sindi. Arın müthiş bir adam, aynı kafadayız, dinlediğimiz müzikler ve sound olarak hem kendi de müzisyen ne istediğimizi gayet iyi anladı ve albüme sound ve müzikal olarak çok katkıları oldu. Mastering ise İsveç'te Fascination Street Stüdyoları'nda Tony Lindgren tarafından yapıldı ki bu da çok önemli bir ayrıntı.
Levent Vural: Albüm çıkarmasalar da olası konserlerde yine kemik bir kitleye çalacakken 25 yıl aradan sonra albüm çıkarmadan itici güç nedir/nelerdir? Kemik kitleye bir vefa borcu mu yoksa üretme azmi mi? Tenebris sonrası albüm bazında yola devam kararı var mı?
Çok güzel bir soru. Dediğin doğru evet albüm olmasa da konserler olur ve kemik bir kitlemiz var ama olay bu değil. Yani dediğin gibi o kemik kitle için öncelikle böyle bir vefa ve görev var ardından madem üretebiliyoruz o zaman ürettiklerimizi dinleyici ile paylaşmalıyız. Zaten devam kararını bu şekilde almıştık yani hedef yeni bir albüm olmalıydı eski parçalarla konserler vermek en azından bana çok samimi gelmiyordu bu yüzden yeni parçalar sunmak gerekti. Bir de bizi tanımayan veya dinlememiş bir nesil de var onlara da kendimizi sunmamız gerekiyordu bir çok nesili bir araya getirebilmek yani. Ve evet bundan sonra da üretmeye devam tabii ki zamanı geldiğinde yeni bir albüm de olacak ama belki o kadar beklemeden araya 3-4 parçalık bir EP sıkışır belli olmaz. Henüz Tenebris çok yeni önce onu bir hatmedelim.
B: Studio Live konserini başlangıç kabul edersek, uzun bir kayıt süresi sonunda çıktı Tenebris. Albüm yazımında sizi şarkı sözü ve müzikal anlamda neler etkiledi?
Evet süreç uzundu ve 15 yıl sonra geri dönüş kararı alıp bir şeyler üretmeye başlamak kolay değil yani bugünden yarına olmuyor. Live'dan sonraki süreçte de bas gitar değişikliği ve Ayhan'ın ayağının kırılması -ki 1,5 yıl bu süre- bizi biraz etkiledi. En önemlisi de bu kadar zaman sonra albüm yapıyorsun ve önünde Suffer gibi bir çıta var. Kolay değil daha mükemmeliyetçi davranıyorsun o çıta seni zorluyor ve öylesine bir albüm olsun istemiyorsun. Sadece parçalar değil kayıt, prodüksiyon, mix, kapak vs. her şey çok iyi olmalı. Bu süreçte yaşanılan her şey tabi ki albümdeki parçalara hissiyat olarak yansıdı. Sonuçta şarkılarımızda toplumda ve dünyada yaşanan şeyler, gördüklerimiz, hissetiklerimiz hepsi var nelerle karşılaşıyorsak ne görüyorsak onu yazdık besteledik.
B: Grup elemanlarının albümde favori parçaları nedir? Ve neden?
Mazhar ; Fallen. Bu parçanın melodik yapısı beni ilk günden beri etkilemiştir. Ve sözlerin nasıl söyleneceğini de riffler ilk çıktığında düşünmeye başlamıştım ve aynen de öyle söyledim yani aramda farklı bir bağ var bu parçayla.
Ayhan ; Benim en favori şarkım Critical Solstice. Çalarken çok zevk alıyorum bu parçayı. Oldschool bir adam olmakla beraber yeni jenerasyonun stili çok hoşuma gidiyor. Bu parçada her ikisini de yaşayabiliyorum. Ben yaşlı ve huysuzum zorlamayın fazla beni (Gülüyor). Bir de Sacramental Disgust; adını hala ezberleyememiş olsam da bu parçayı da çalarken çok keyif alıyorum. Arada Sacramento diyorum onlar anlıyor.
Barış ; İşte en zorlandığım soru. Critical Solstice ; hem çalması hem de dinlemesi çok eğlenceli. Yapısı çok dinamik anlatılnaz yaşanır. Bu parçayı çalarken Ayhan'ı seyretmeye bayılıyorum. Lucid Dreams ; Bu şarkı bana biraz mistik geliyor. Albüm kapağını ilk gördüğümde kafamda net olarak bu şarkı ile özdeşleşti. Çok karanlık ve mistik bir şarkı. Fallen ; Öncelikle adını ben koydum hahahaha... Akılda kalan ve çok akıcı bir şarkı. Akorları çok güçlü bir parça.
Yetkin ; Lucid Dreams, Sacramental Disgust ve Critical Solstice... Özellikle canlı performans için çok keyifli bu üç şarkının enerjisi...
B: Kapak tasarımını çok sevdim, kapak kimin eseri? Diğer yandan hazırlanan lirik video çok başarılı olmuştu, devamı gelecek mi?
Kapak Amerikalı bir sanatçı Caelan Stokkerman'a ait. Zaten bu tarz albüm kapakları üzerine çalışıyor ve Kerim Ugan vasıtasıyla bulduk ardından ne istediğimizi anlattık, albümün genel havası parçalar falan sonunda böyle güzel bir iş çıktı. Lirik video ise yine Amerikalı ve Caelan'ın birlikte paslaşarak çalıştığı Scot Rudd'a ait ki o da çok içimize sindi. Bundan sonraki adım lirik video değil başka bir parça için klip olabilir ama henüz erken.
L : Lucifer yeni albüme niye girmedi? Bonus olarak düşünülmez miydi?
Aslında Lucifer olacaktı bonus olarak fakat iyi bir düzenlemeden geçmesi gerekiyordu ve çok zaman ayıramadık içimize sinmeden de koymadık albüme. İleride belki bir EP tadında yanında bir kaç parçayla sunabiliriz.
L: 12 yıl aradan sonra Studio Live'da verilen konserde beklediğiniz oranda bir katılım sağlamasaydı yine devam mıydı Metalium yola. Bu konseri bir kırılma noktası olarak görüyor musunuz?
Bu konser kesinlikle bir kırılma noktası evet. Eğer öyle bir katılım olmasaydı o gecenin sonunda dönüş kararı almazdık, belki daha sonra böyle bir karar alabilirdik yine ama o gecenin çok güzel geçmesi kesinlikle cesaret verdi ve sahneden indiğimizde hemen konuşmasak ta kafada tamam demiştik.
L: Studio Live konserini Şener Çetin düzenlemişti. Konserin beşinci 5. yıl paylaşımınızda afişte organizasyon kısmı olmadan paylaşmıştınız.
Konserin 5. yılında ne paylaşmıştık hatırlamıyorum ama muhtemelen elimizdeki görsel ne ise onu koymuşuzdur yani ona çok dikkat etmemişiz herhalde. Ama paylaşırken bahsetmiş olabiliriz hatırlamıyorum şimdi.
L: Unutulmaz konserlerden devam edelim. Sahnede 10 kaplan gücünde olan Metalium Speed Metal Attack 30. yıl konserinde ses kaydı aldı mı? Alındıysa bu kaydı ya da başka bir konseri live albüm olarak çıkarmayı düşünür müsünüz?
Hahahahahaha 10 kaplan gücü iyiymiş eyvallah. O konserin hem ses hem de görüntü kaydı var. İlk fırsatta bakıp bir editten geçirip eğer içimize sinen bir kayıtsa böyle bir planımız var ama belli bir süre sonra.
B: Metalium benim gözümde bir aile grubu gibi. Aileye bir kere dahil olan küslük olmadan yola devam ediyor ve gerektiği yerde gruba destek veriyor. Moda konserinde Cem Tan, Ali Kerim Ugan ve Mehmet Ali Dündar sahnede yerini aldı, Unirock konserinde Kaan Süersan sahnedeydi. Birgün Hakan Savaşer'i sizinle tekrar aynı sahnede izleme şansımız nedir?
Çok doğru evet aynen öyle. Metalium dediğimiz zaman bize göre şu an aktüel olarak çalan 4 kişinin çok ötesinde bir ekibiz. Grubu kurduğumuz Kerim ve M.Ali, ilk günlerden beri birlikte olduğumuz ve uzun süre management işimizi yürütmüş olan ve hala birlikte hareket ettiğimiz Polat ve maalesef yakında kaybettiğimiz Çağlan ve eşler ve çocuklar. Metalium böyle bir aile. Kaldı ki biz müzik dışında da sürekli bir araya gelen bir ekibiz hatta müziğe tekrar dönmeden önceki süreçte de aslında bir aradaydık. Bu anlamda dediğin gibi bir durum olursa tabii ki neden olmasın gayet keyifli de olur.
B: Çok yakın zamanda sevgili Çağlan Tekil'i kaybettik. Çağlan Tekil adı Türk metal sahnesi yanında Metalium içinde çok önemli bir isim, onun ardından neler söylersiniz. Ve ona dair unutamadığınız bir anı paylaşır mısınız?
O kadar çok şey söylenebilir ki. Ufacık ta olsa şu piyasaya girmiş herkese bir dokunuşu olmuştur ve herkeste bir anısı vardır. Metalium için bambaşka bir anlamı var tabii bir önceki soruda anlattığım gibi o da bir Metalium'du. Çok anı var Açıkhava'daki Lanethli konserler için afiş yapıştırırken polisin alıp karakola çekip, daha güzel bir isim bulamadınız mı diye öğüt vermesi mi, ya da Suadiye'de bir pizzacıda grupla ilgili planları konuşmamız ki Laneth te böyle bir anda ortaya çıkmıştı, Akbaba'nın işlettiği Atlantis stüdyo kafede sürekli takılıp yine o müthiş planları kurgulayışımız, Çağlan'ın evindeki langırt turnuvalarımız, dost kazığı diye bir kağıt oyunu oynarken Çağlan'ın "Dostum yoook" diye ortaya kağıt açması... Çok şey var buraya sığamayacak kadar. Huzur içinde yatsın ortağım benim.
L: Tenebris lansman konserinde bizi neler bekliyor? 25 yıl aradan sonra bir albüm çıkarmak bizce yürek isteyen bir tavır ve konserin bir özelliği olmalı.
Evet konseri öncelikle sabırsızlıkla bekliyoruz normalde Nisan olacaktı. Elbette sadece konser değil tanışma ve imza seansımız olacak aynı zamanda fiziksel kopyaları da o konserde çıkartacağız bunun dışında da plan dahilinde olan şeyler var kısacası bir araya gelip çok keyif alacağımız ve çok güzel şeyler paylaşacağımız bir gece olacak.
L: Grup elemanlarının en çok dinlediği gruplar? Metal dışı tarzlarda kimleri dinliyorsunuz?
Mazhar ; Metal olarak çok şey var ama isim vereceksem önce tabi ki Kreator sonra Septic Flesh, Behemoth, Dimmu Borgir, Amon Amarth, At the Gates, Hypocrisy, Children of Bodom, Mors Principium Est, son dönemlerde de Warbringer ve Black Dahlia Murder. Metal dışı 80'ler popu her zaman zirvedir benim için. Bir de Depecehe Mode ayrıdır.
Ayhan ; Metal olarak Slayer, Pantera, Testament, Def Leppard, Rammstein, Meshuggah, Lamb of God. Metal dışı ise film müzikleri.
Barış ; Spotify'dan kopya çekiyoruz hemen... Metal; Metalium evet çok ciddiyim özellikle de Tenebris sıkılmadan sürekli dinliyorum. Sonra Kreator, Judas Priest, Metallica, Scorpions, Ghost, Whitesnake, Kiss, Dark Tranquility, Queensryche. Metal dışı; film müzikleri, Ezhel, George Michael, Zaz...
Yetkin ; Yıllardır asla vazgeçemediğim ve sıkılmadığım Death ve Opeth. Bunların dışında tür ayırmaksızın film ve oyun müzikleri...
L: Yeni kuşaktan thrash metal gruplarının çıkmaması hakkındaki düşünceleri nedir? Thrash icra etmek diğer türlere göre daha mı bir özveri ister nedir durum?
Evet böyle bir durum var hem Türkiye hem dünyada. Bunun nedeni şu sanırım; belli dönemlerde müzik türleri bir tıkanıklığa giriyor gerek gruplardan kaynaklanan gerekse piyasanın doyması fazla tüketilmiş olması ve grupların üretememesi gibi nedenlerden. Böyle dönemlerde ise farklı türler veya farklı soundlar farklı lezzetler katarak bu tıkanıklığı aşmaya çalışıyor bir anlamda evriliyor müzik, sanırım Thrashin başına gelen bu oldu ve 90'ların ortalarından sonra böyle bir süreç başladı özellikle de Kuzey soundu etkisini hissetirmeye başladı ve metaldeki tıkanıklığı da aşmış oldu bence. Zaman içerisinde eski Thrash gruplarının tekrar bir şeyler yapmaya başladığını da görüyoruz aslında. Türkiye'de de durum pek farklı değil tabi burada daha küçük ve sınırlı bir piyasa var üstelik oldschool dediğimiz döneme göre daha hızlı tüketiliyor müzik, yeni çıkmış bir albümün tüketilmesi neredeyse 1 ay falan. Bu şekilde türler de daha hızlı tüketilir olabiliyor.
L: Başarılı bulduğunuz yerli gruplar kimler?
Mazhar ; Bizim nesildeki grupları yazmama gerek yok tabi ki onların yeri ayrı hem müzikal hem dostluk anlamında. Köklü olup halen devam eden mesela Diken dinlemeyi çok seviyorum. Yeni nesilden Thrashfire ve Hellsodomy. Bütün bunların yanında Razor'ın yeri bambaşka...
Ayhan ; Murder King ve Cultus...
Barış ; Pentagram, Dr.Skull, Razor, Furtherial, Murder King (Can vokalli), Pilli Bebek, Thrashfire, TNK, Radical Noise, Kronik . Valla say say bitmez. (Ben hala Ankaralıyım galiba, listeye bakınca anladım)
Yetkin ; Çok fazla var aslında ama başa Thrashfire, Sails of Serenity, Crush'em, Frozen Clouds gibi grupları koyabilirim.
B: Metalium elemanlarının elinde sınırsız bir bütçe var ve bu bütçe ile festival düzenliyor. Kimler sahne alsın istersiniz?
Mazhar ; Hahahahaha ilginç bir soru keşke olsa dükkan sizin. Bir sürü grup olur tabii ama imkanlar dahilinde zaten güzel festivaller oluyor ve bir çok hayranı olduğumuz grubu görebiliyoruz aslında o yüzden ben çıtayı çok yüksek tutarım ve KISS derim. Sonra da zirvede bırakır giderim hahahahha.
Ayhan ; Parayı bankaya faize yatırır konser konser dolaşırım bu devirde festivale para mı yatırılır? Rantçıyım ben hahahaa...
Barış ; KISS, Ozzy, Kreator ortalığı pyroya boğacak kim varsa...
Yetkin ; Dünya gözüyle tekrar bir Rammstein görmek isterdim 🙂 Geçmiş günlerin hatırına da bir Killswitch Engage yanında...
B: Albümün fiziki kopyaları ne zaman elimize ulaşır?
Fiziki kopyalar şu anda hazır şu süreci atlatalım lansman konseriyle birlikte çıkacağız onları.
B: Sorularımız bu kadar. Son sözler için sahne sizin.
Son söz olarak öncelikle çok teşekkürler bu keyifli sohbet için. Sahnede olmayı çok özledik, Tenebrisi birlikte söylemek için can atıyoruz, herkes kendine dikkat etsin ve ilk buluşmamızda daha güçlü ve daha yüksek sesli bir şekilde paylaşalım o anı. Bol bol dinleyin Tenebrisi...