Hemen sıcağı sıcağına yazılmadıkça konser kritiklerinin anlamlı olmadığını düşünenlerdenim. Tanıyanların yakınen bildiği üşengeçliğimi de denkleme katınca pek fazla konser yazmayı sevmediğimi tahmin etmek zor değil. Ama geçtiğimiz haftasonu metal adına öylesine bereketli ve mutlu ediciydi ki satırlara dökülmeyi fazla fazla hak ediyor. İstanbul'da Lanethli Bir Gece ve peşine Takas Pazarı, Ankara'da ise satırların konusu Heavy Stage kimsenin yüzünü kara çıkartmayarak tamamlandı.

Doğum büyüdüğüm Bakırköy sonrası Kadıköy üretkenliği ve Hammer Müzik'in demli çayı ile kalbinde yer ederken; Ankara'ya karşı boş değildim ve kebap, alkol, satanizm dolu toprakları yerinde ziyaret etmeye karar verdim. Uzuuunnnn bir otobüs yolculuğu sonrasında daha Ankara sınırına varmadan yazan sevgili Tarkan (Gürol) ağabeye ve diğer dostlar uzun zamandır görmediğimiz bir metal dayanışmasının yaşanacğını müjedeler gibiydi. Koşar adım otele yerleştikten sonra karnımızı doyrup mekanın yolunu tuttuk lakin bu arada Grapes in Mouth ve Rektal Tuşe'yi kaçırdık. İzlediğim gruplar bazında ilk gün performanslarına kısaca göz atarsak;

Hellsodomy alıştığımız gibiydi. Grup sahneye müthiş yakışıyor. İlk defa yerine vahşetine tanık olduğum Ankara seyircisi ruhlu ve şeytani her işi tüm kemik kıranlığı ile bağrına basmayı biliyor.
Peyote şovunu kaçırdığım ve kafamı sonradan anlatılanlar ile kafamı duvarlara vurduğum Burial Invocation yaktı geçti. Şovu ve sahnesi ile muazzamdı. Uzun zamandır izlediğim en iyi death metal şovu idi kesinlikle.
Carnophage seyirci avantajı ile epey dövdü. Oral sahnede seyirci ile en çok iletişime giren ve seyirciyi en güzel yöneten vokallerden. Yine son derece gaddar ve keyifli sahne sundular
Decaying Purity bildiğimiz gibiydi. Hatasız, taramalı tüfek tadında çaldılar.
Üç ekstrem grubun üst üste ezici performansı sonrasında bile Ankara seyircisinin gösterecekleri vardı bize. Darkphase yeni vokali ile bizleri selamladı. Seyirci biraz azalmış olsa da tam gaz destek oldu gruba. Tolga Ergin'i seyirciyi selamı ve 28. yıl selamlaması alanda duygulu dakikalar yaşattı. İlk güne yakışır bir kapanıştır.

İlk güne dair anlatmam gereken bir diğer detay sokaktaki muazzam sohbet ve ortamdı. Lise toplaşması tadında idi. Tekel bayiler ve mekan bayram etti adeta. Witchtrap Tarkan, Sapık İnek Okan, Dethkrüsh Erhan ve Ayı Murat'ın elde bira sokakta aynı sohbette takıldığını düşünün ve neler kaçırdığınızı anlayın.

İkinci gün ziyaret ve Anıtkabir turu sonrasında gecikmeli olarak sahneye vardığımızda Truck ve Psychotic'i kaçırmıştık. Özellikle Psychotic'in çok sıkı kazıdğı bilgisini aldık.

Kuruluşundan bu yana neredeyse tüm konserlerini izlediğim Sülfür Ensemble en sıkı performansını burada gösterdi. Nitekim Erdem Çapar'da durumu teyit etti. Sülfür konserlerinin klasiği "In The League Of Satan" çalarken moshpit ve stagedive ile ortalık yıkıldı.
Sapık İnek günün en eğlenceli şovuna imza attı. Çiğköfte, balon ve Barış & Okan ikilisinin standup tadı diyalogları çok keyifli idi. Yeni EP çıksa da dinlesek.
Cumartesi gecesi dışarıda Burak en gaddar Thrashfire konseri olacağını söylemişti, nitekim sözünü tuttu. Kemik kıran performans son derece gaddar seyirci performansı ile taçlandı. Thrashfire hitlesi "Flag Of Hate" ve "Agent Orange" coverları ve Goremaster performansı şahaneydi.
Konserin kapanışını Metalium yaptı. Suffer ağırlıklı bir setlist iki yeni parça "Behind the Power", "Dragging to Mayhem", "Start the Slaughter" ile süslenmişti. Bir gece önceki Laneth konserine ve uçak yolculuğuna rağmen şahane çaldılar. Seyirci bir an bile durmadı.

Sözün özü çok keyifli iki gün tamamlanırken gel(e)meyenler için unutulmaz bir hafta sonu oldu. Muazzam Ankara seyircisine, misafirperverlikleri için Tarkan Gürol ve Tolga Otabatmaz'a, gecenin tüm gönüllü çalışanlarına ve Heavy Stage emektarları Ali Öztürk ve Gizem Küçükkurt'a teşekkürü borç bilirim. Seneye görüşmek üzere.