Tankard - The Beauty And The Beer

Jean Cocteau’nun klasikleşmiş masalı “Güzel ve çirkin” bu kez Alman thrash efsanesi Tankard’ın elinde yeniden şekilleniyor. Albüm kritiğine ilk olarak kapaktan başlamalı bence; elinde bir tepsili kızmız (The Beauty) ve onun elindeki tepsideki biralar (The Beer) ile kızın göğüsleri arasında kararsız kalan canavarımız (The Beast) . Ayni zamanda canavarın boynundaki kravatın renkleri grubun futbol ve dolayısıyla Eintracht Frankfurt fanatikliğini gösteriyor.
Albüm olağanüstü güzellikte girişi şarkısı “Ice Olation” ile açılıyor, akılda kalıcı nakaratlar – ki Tankard bunu albüm boyunca olağanüstü bir başarı ile icra ediyor- ve gayet güçlü gitarlar ile tam bir thrash şölenine davet ediyor Tankard bizleri. Hemen arkasından gelen “We Still Drink the Old Ways” bass gitar arpeji ile açılıyor, sonrasında yükselen temposu ve kısa ama tadında solosu ile albümün güçlü şarkılarından. “Forsaken World” güçlü nakaratlara ve gitarlara sahip, grup yine sololarda döktürüyor. Bu album Alman thrash metalinin özeti gibi akılda kalıcı nakaratlar, kısa ve etkili sololar, iyi bir uyum içinde çalan bass ve bateri… Tankard yirmi beşinci yılını olanca gürültülü ve görkemli kutluyor.

“Rockstar No. 1” kısa ve kesik bir gitar riffi ile açılıp, bildik Tankard öfkesi ile devam ediyor. Albümün isim şarkısı “The Beauty and The Beer” ile grup döktürmeye devam ediyor. “Blue Rage - Black Redemption” da ikinci vocal desteği ve lead partisyonları oldukça başarılı. “Frankfurt: We Need More Beers” grubun ilk kez UEFA kupası sonrası sarhoş olduğu ve fanatik şekilde taraftarı oldukları Eintracht Frankfurt ve biraya adanmış durumda. “Metal to metal” neşeli ve sloganvari nakaratı ile dikkat çekmekte. Thrash şöleninin kapanışını ise “Shaken Not Stirred” yaparken , album genelinde oldukça başarılı olan prodüksiyonun yaratıcısı Andy Classen’e de bir teşekkür sunmamak ayıp olur. Keyifli ve gerçekten iyi bir thrash albümü aradığım bu günlerde Tankard oldukça uzun bir sure oyalayacak beni. Thrash metal Amerika topraklarında doğsa da Amerikalı grupların şapır şapır döküldüğü bu günlerde (bknz. Tarz değiştiren Metallica, “Christ Illusion” ile kariyerinin en kötü albümüne imza atan Slayer, Drover kardeşlerin gelişi ile hergün daha fazla kan kaybeden Megadeth, “W.F.O” sonrası devamlı kan kaybeden Overkill ve daha pek çok örnek) Alman grupları thrash metalin yüzünü ağartmaya devam ediyor.

1. Ice-Olation
2. We Still Drink The Old Ways
3. Forsaken World
4. Rockstars no. 1
5. The Beauty And The Beer
6. Blue Rage - Black Redemption
7. Frankfurt: We Need More Beers
8. Metaltometal
9. Dirty Digger
10. Shaken Not Stirred