2014'ün en cool EP'sini yayınladığınız için tebrikler. Bence grubun son kadrosu inanılmaz. Neden Steve Tucker ve Novy grubu terk etti? Ve bas gitarist Martin Rygiel ve vokalist Travis Ryan gruba nasıl dahil oldu?
Teşekkürler! Takımı toplarken kafamdaki sound'a en çok uyacak isimleri seçmeye gayret ettim. Ve bence Travis ve Martin müziğe daha uygun isimler.
EP adı nereden geliyor?
Yazdığım sözler insanın en büyük şeytana dönüşmesi ile ilgili. Malefic şeytan demek, bence en uygun isim. Bölüm 3 çünkü bu üçlemenin son parçası.
Bu albümde grubun sound'u nasıl gelişti/evrildi?
Çok fazla! Çıkış albümü sonrası demolar kaydedip birbirimize göndererek çalışmaya başladık. İkinci seferde Flo ve Rune provalarda beste yaptılar, bende birkaç yerde onlara fikir verdim.
Bu kez şarkı sözlerinde ne anlatıyorsunuz?
Lirikal olarak şeytani bir düşmanın zihninde geziyorsunuz. Aklından geçen düşünceleri okuyorsunuz. Bir büyücü düşün, iyi amaçlar ile yola çıkıyor ama yolun sonunda şeytana dönüşüyor; sevdiği herkesi cehennem ateşine maruz bırakıyor. Yakında öykü çizgi romana uyarlanacak.
"The Malefic: Chapter III" kayıtlarında unutamadığın bir anı var mı?
Kayıtlar genelde oldukça sıkıcı. Durup şarkının oluşmasını izlemek tercihim.
"In The Flesh" albümü Season Of Mist etiketi ile çıktı. Sonrasında yayınlanan "Living Flesh" ve "The Malefic: Chapter III" için anlaşma yenilemediniz. Albümler Decibel Magazine, Terrorizer Magazine ve Legacy Magazine tarafından dijital olarak yayınlandı. Kendi işinizi bir anlamda kendiniz gördünüz. Bu bir firmaya bağlı olmaktan daha mı huzur verici? Ve albüm beklentilerinizi nasıl etkiledi?
Evet, bu harika bir durum. Ama benim farklı bir vizyonum var, onlar için biz bir grubuz. Benim içinse benim ve diğerlerinin ortak katılımı farklı bir sanat formu. Diğer yandan bir başka firma ile anlaşmadan olayın "iş" tarafını daha iyi kavrama peşindeyim.
Şarkılar yazılırken enerjik oluşuna mı, kulağa vahşi gelen riflere mi, insanı yakalayan kısımlara mı yoksa bambaşka şeylere mi önem veriyorsunuz? Yaratım sürecinde amacınız nedir?
Yazdığım her şeyde kalbimden geçen melodiler oldu. İşin müzikal kısmına dair çok konuşabilecek çapta değilim. His ve yaratıcılık anlamında diğerlerine göre çok daha kısıtlı yeteneklere sahibim. Ama neyin işleyip neyin işlemeyeceğini hissediyorum. Mesela "Deformation By Incision" şarkısında ilk rifi ben yazdım!
Metal gruplarının kendilerini konser, prova ve benzeri özel anlarda motive ettiği sloganları olduğunu biliyorum. Sizin sloganınız nedir?
Hepimiz Nader Sadek'iz!
Metali ve sonrasında death metal'i nasıl keşfettin? İlk aldığın ve unutamadığın albüm hangisiydi?
Çocukken abim bana Mötley Crüe ve Guns N' Roses dinletti, sonrasında o reggae müziğe merak sardı ben ise metal müziğe... Mısır'da metal albümü bulmak uyuşturucu almaktan daha zordu inan.
New York'taki death metal sahnesi nasıl? Önereceğin grup var mı?
Evet, New York... Ölü bir fahişenin ruhuna sahip kurumsal bir şehir, şu an Kahire'de yaşıyorum ve burası sihirli.
Death metal koleksiyonuna bir albümü neden eklersin? Koleksiyonun nasıl? Sadece cd ve plak mı topluyorsun?
Yaklaşık 500 cd'den oluşan bir koleksiyonum var...
Death metal senin için ne ifade ediyor? Seksenlerde yirmili yaşlarda sana ifade ettiği anlam hala aynı mı? Ne farklar görüyorsun?
Death metal her zaman agresif, karanlık, hızlı ritmler, duygusal sololar ve kükreyen vokaller demek. Konu her şey olabilir.
Hala basılı dergiler alıyor musun, yoksa gelişmeleri internetten mi takip ediyorsun?
Mısır'da büyüdüm ve orada metal dergisi bulmak imkansız gibiydi, bir tane buldun mu çok önemliydi. O günlerde bir Terrorizer bulduğumu hatırlıyorum, harika bir dergiydi!
Gelecek planlarınız nedir?
Nisan ayında Hollanda'da yapılacak Neurotic Deathfest sonrası bir mini Avrupa turu yapacağız. İki EP çalışması sırada; biri kaydedildi ötekinde ise vokal ve solo gitarları kaydedeceğiz... Her ikisi de yıl sonu raflarda olacak!
BAĞLANTI NOKTALARI:
www.nadersadek.com
www.facebook.com/naderflesh