Dead Can Dance 80'lerin başından beri müzik dünyasında bir şekilde var ve genelde sessiz kalmayı tercih eden bir topluluk. Brendan Perry (hani sesi Frank Sinatra'ya benzeyen adam) ve Lisa Gerrard, Dead Cance Dance için çok şey ifade ediyor. Onları bir dönem gotik müzikle anmışlardı, aslında onlar bu tarzla özdeş işler yapmıyorlardı.
Dead Can Dance müziklerinde trombondan tut, çelloya varana sayısız (!) enstrüman kullanan bir topluluk. İster Avustralya deyin, isterseniz Londra deyin fark etmez; onlar Dünya müziği klasmanında etnik bir tarzla yarışan özel bir topluluk. Ortadoğu müziklerini başarıyla kotarabilen, Ortaçağ müziklerinde varım diyen, Afrika/Güney Amerika müziklerine bünyesinde yer veren, elektronik öğeleri de müziğimde abartmadan kullanırım diyen hatta ilahi bile yaparım diyen çok çeşnili bir ekip olan Dead Can Dance kesinlikle tarz kaygısı olmayan bir topluluk.
Dead Can Dance'in Dünya çapında sadık bir dinleyicisi var ve ben "bütün Dead Can Dance parçalarını özümseyerek dinledim ve hepsini sevdim" diyebilen bir takipçiseniz muhtemelen müzik kulağınız gelişmiş demektir. Ülkemiz hayranları konsere nasıl bir ilgi gösterecek (umarım salon tam dolar) net bir fikrim yok ama bu topluluğa bir avuç kalabalıkla yanıt vermek bence haksızlık olur. Evet, Biletix'in reklamı doğru: bir aksilik yaşanmazsa "Büyüleyici ve ruhani bir gece" olması muhtemel.
Ben Dead Can Dance'in 1987 tarihli üçüncü albümleri "Within The Realm Of A Dying Sun" ı dinleyerek büyüdüm. Bu albüm çıktığında ben 2 yaşındaydım elbet, sonradan keşfedip dinleme şansını yakaladım. Bu albüm kadar hiçbir Dead Can Dance albümü bana daha iyi gelmemiştir. Paradise Lost'un bu albümden "Xavier" adlı parçayı "Symbol Of Life" çalışmalarında yorumladıklarını hatırlayalım. Neoklasik dark wave, ethereal wave ve dream pop tarzları bu albümü etiketlemeye yetmiyor bile.
Şimdilerde ise "Anastasis" i konuşuyoruz. Onca yıl sonra Dead Can Dance karşımızda ve hiç eskimemişler. Dinleyenler fark edecektir, topluluk hala günümüzde de sözü geçen parçalar yazmayı başarabiliyor. Bu albümde parçalar birbirinden güzel, klasik Dead Can Dance müziğini kulaklarınızla işitebiliyorsunuz. Onlar "Amnesia" ile yola çıktıklar ama emin olun bu albümde onun kadar, ondan daha güzel parçalarda var. "Children Of The Sun", "Anabasis", "Agape", "Kiko" ve daha fazlası... Hep derim iyi bir albümün bütün parçaları birbirine benzememeli ve hepsi başarılı olmalıdır. Alın size "Anastasis". Alın size albüm (.)
Tarz yaratmayı başarabilmiş olan topluluklardan Dead Can Dance'in 15 yıl aradan sonra 19 Eylül'de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesine çıkacak olmaları ve 16 yıl sonra yeni albümleri "Anastasis" i yarın çıkaracak olmaları dolayısıyla kendilerinden biraz bahsetmek istedim. Konserde görüşmek üzere!
PARÇA LİSTESİ
01. Children Of The Sun (7:33)
02. Anabasis (6:50)
03. Agape (6:54)
04. Amnesia (6:36)
05. Kiko (8:01)
06. Opium (5:44)
07. Return Of The She-King (7:51)
08. All In Good Time (6:37)
BAĞLANTI NOKTALARI
http://www.deadcandance.com
https://www.facebook.com/DeadCanDanceOfficial
http://www.biletix.com/etkinlik/NLCH3/TURKIYE/tr