Rock Vault: Selamlar! İlk başta Cenotaph'ın, daha sonra proje grubun olan Drain Of Impurity'nin gelecekteki planlarını öğrenmek istiyoruz.
BATU ÇETİN@CENOTAPH: Yeni split ve albümlerimiz devam edecek..
Neden Drain Of Impurity? Kişisel fikirlerin için mi, Cenotaph'ın tarzını değiştirmemek için mi yoksa son zamanlarda bayağı ilgi çeken drum machine'li katliam parçaları yaratmak için mi (zevk meselesi)?
İki kişilik gruplar ya da tek kişilik grup veya drum machine kullanan gruplar benim hep ilgimi çekmiştir bir şekilde.. Bende ilk başladığımda kendi çapımda bir şeyler yapmaya karar vermiştim. Gitar, pedal, drum machine ve bilgisayar yazılımları yardımı ile bir şeyler yapmak istiyordum ve bu kafamdaki proje Drain Of Impurity adı altında doğdu.. ılk başlarda evde bazı deneme kayıtları yaptım.. Daha sonra kendim bir kaç parça yazdım ve Cranitripsy (şu an dağılmış bulunan Kanada’lı grindcore grubu) ile bir split kaset yayınladık. Neckfuck Records (Kanada)’dan iyi tepkiler aldı. Sonra Stench Of Necropsy (Malta’lı goregrind grubu) ile bir split kaset daha yayınladık. Bu split’lerde tüm aletleri ben tek çalıp kayıt ediyordum.. Daha sonra gitarlara Başar çetin dahil oldu ve ilk mcd’miz “Sordid Acts Of Torture” ı kayıt ettik ve devamında olaylar gelişti bir şekilde.. Drain Of Impurity’i kurmamın nedeni deneysel müzikleri Cenotaph’a taşımak istemediğimdendir. Bu yüzden Drain Of Impurity adı altında projeye başladım.. Cenotaph’la belli bir stilimiz var, bu stili her yeni parçada ve albümde biraz daha geliştiriyoruz, bu stili bozmak istemediğimden Drain Of Impurity adı altında bir grup kurdum.
İlgili yabancı web zine ve fanzinlere baktığımızda özellikle Cenotaph'ın herkes tarafından beğenildiği göze çarpıyor. Bu müziği yapmadan önce Avrupa'dan bu derece pozitif eleştiriler alacağını tahmin ediyor muydun?
Biz, Cenotaph dinleyicilerinin veya extreme brutal müzik fanlarının albümümüzü alıp dinlediğinde Cenotaph’dan ne beklentileri olduğunu ve müzikte neler duymak istediklerini biliyoruz, bizde o duymak istedikleri şeyleri onlara veriyoruz.. Brutalite, hız, teknik ve stil.. Bunlar Cenotaph parçalarında duyulan temel özellikler.. Bu yüzden dışarıdaki extreme müzik piyasasından, dergilerde veya web zine’lerde çıkan albüm incelemelerimizde genelde bu yönde olumlu tepkiler alıyoruz.. Cenotaph olarak biz tür değişikliğine gidip yada stil değiştirip fanlarını hayal kırıklığına uğratan gruplardan biri olmayacağız!
Brutal death metal ve grindcore türevlerinin ülkemizde çok az kişi tarafından dinlenip destek verildiğini biliyoruz. Bir de çek Cumhuriyeti'ne, Japonya'ya, Amerika'ya, Almanya'ya, ıspanya'ya, Hollanda'ya, Polonya'ya bakıyoruz ki durum bunun tam tersi. Sence bunun sebebi bu tarzların fazlasıyla underground işlemesi mi yada kulaklara aşina olmayıp beğenilmemesi mi yoksa her ikisi mi?
Bence bizim piyasamızda bu tür müziğe olan ilginin azlığı medyadan kaynaklanmakta.. Yani underground da yayınlanan dergiler ve magazinlerde brutal death metal veya grindcore gruplarına çok az yer verilmekte; ayrıntısız, yüzeysel ve bu müziği hayatında hiç dinlememiş olan veya bir kere dinleyip, anlamadan bu müziğe karşı ön yargı besleyen bir dergi yazarı eline bir grindcore grubu geçince dergisinde yazdığı incelemede yada grubun tanıtımında grubu yerden yere vuruyorsa yada hayatında brutal death metal grubu olarak Cannibal Corpse’dan başka bir grup dinlememişse, yazdığı yorumlarda hep o bildiği grubu kıstas alarak bir şeyler yazıyor, dinleyici de bu dergilerde çıkan incelemeler doğrultusunda kaset/cd alıyorsa tabi ki bizim piyasamız hala 80’s metal/thrash/rock gruplarının albümlerini almaya devam eder, bunun doğrultusunda o tür müzikler yapan bir ton trend peşinde koşan yeni gruplarla dolup taşar piyasamız.. Buradan şunu da söylemek istiyorum; sakın yanlış anlaşılmasın, 80’s metal/thrash gruplarına saygımız sonsuz fakat artık bırakın Türkiye’yi, dışarıda bu tür şeyler yapan gruplar cok az kaldı, bizim ülkemizde hala bu tür gruplar ortada, daha grubun demosu yok, pohpohlanarak gazlanıyor dergilerde.. Bunun örnekleri genelde çıkan her dergi de var Türkiye’de.. Bence insanlar biraz daha araştırmacı olmalı.. Bizim piyasamızda önlerine ne konulursa gidip hemen o grubun albümünü/demosunu alıyor dinleyici.. Dünya’da tonlarca kaliteli müzik yapan gruplar var.. Hiç olmadı internet aracılığı ile yeni grupları, kaliteli grupları keşfetmek.. ışte bu nedenlerden dolayı Turkiye’de brutal death metal/grindcore dinleyicisi çok az. Ama ben ileride bu sayının artacağını düşünüyorum..
Avusturya ve Türkiye'de müzikle uğraşmanın farkları neler sence? Kanımca orada olduğuna göre avantajları var.
Tek avantajı burada çok daha fazla konser olması ve genelde bütün grupların tur listesinde Avusturya’nın olması.. Bir de müzik aletlerine daha kolay ulaşıp, uygun fiyatlarda alabilmek.. Bunun dışında bence çok fazla bir fark yok..
Yabancı grindcore/brutal death metal gruplarından tercihlerin kimler?
Çok uzun zamandır dinlediğimden çok fazla sevdiğim grup var. Ayrıca distro ile uğraştığımdan dolayı tonlarca yeni albüm ve demo gelmekte her hafta.. Genelde sevdiğim gruplar; Suffocation (gods),eski Napalm Death, eski Carcass, Brutal Truth, Broken Hope, Cryptopsy, Deeds Of Flesh, Dying Fetus, Brodequin, Exhumed, Gut, CUM, Dead Infection, Heamorrhage, Devourment, eski Dismember, Necrophagist, Incantation, Disembowelment (Avusturalya), Demilich, Assuck, eski Pungent Stench, eski Cannibal Corpse, Hemdale, SMES, Gorguts, eski Unleashed, Massacre, Vader, Angel Corpse ve daha bir ton underground grup liste, uzar gider..
Şu ana kadar grindcore/brutal death metal tarzında dinleyipte hiç beğenmediğin albümler var mı? Varsa hangisi veya hangileri?
Tabi ki var, hatırlamıyorum ismini ama bir çok iyi grubun yanında bir ton da üstünde uğraşılmamış, kötü prodüksiyonlu albümler çıkıyor underground dan...
Bazıları Mortician, Catasexual Urge Motivation, Fuck...I'm Dead gibi müziğinde drum machine kullanan grupları beğenmiyor, basit görenleri bile var. Kimileri ise bu tip gruplara harikulade gözüyle bakıyor. Neden böyle bir karşıtlık var sence? Yoksa drum machine'nin orijinalliği yitirten, grup müziğini bozan bir yapısı mı var?
Ben bu saydığın grupları severek dinliyorum. Drum machine kullanılması bence normal bir davulcunun o hızda patlayıcı grind ritimleri çalamayışı veya iyi bir davulcu bulunamayışındandır. çoğu kişi zaten drum machine kullandıkları için bu tip gruplara önyargı ile bakmakta ama ben iyi yazılmış, programlanmış ve tonlanmış bir drum machine’i, rezalet, boğuk tonlanmış ve çalınmış bir davul kaydına tercih ediyorum.. Ama tabi ki çal, sıçsan bile gerçek davulla çaldığın ve kayıt ettiğin şeyin tadını bir drum machine de asla veremez. Kısacası bu renkler ve zevkler tartışılmaz meselesi.
Kişisel isteğim olarak sizden ülkemizde yapılmasını hala beklediğim bir death metal/grindcore festivalinde yer almasını istiyorum. Ne dersin, böyle bir şey olabilir mi? İhtiyacımız var da!
İyi bir fikir bence.. İyi ses düzeni olan ve salonu yeterli olan bir yer olursa tabi ki bu şekilde bir organizasyon çok cool olur.. Bizde gelip çalmak isteriz. Fakat iyi reklam, ses düzeni ve iyi bir salonun olması çok daha pozitif bizim için..
Underground müziğin gidişatını nasıl görüyorsun? Sence hala özel mi? Yoksa ilgi azalıyor mu? Özellikle brutal tarzların şu anda bayağı bir ilgi çektiğini, gittikçe büyüyeceğini iddia edenler var. Sen ne diyorsun bu konuda?
Bunlar doğru.. Dışarıdaki şirketlerde bunu gördü zaten, onun için Relapse Records ve daha bir ton şirket brutal gruplarla anlaşma yapmakta, bence iyi bir olay. Tabi ki black metal’in trend olduğu ve de bokunun çıktığı düşünülürse çok da iyi değil, fakat ben yine de brutal grupların bu şekilde trend olacaklarını sanmıyorum.
Röportajımızı nihayete erdiriyoruz. Kendine çok iyi bak, sana müzikal hayatında başarılar diliyoruz.
Bu röportaj oldukça keyifli geçti, güzel sorular sorduğun için ve desteğin için çok sağol.. Gelişmeleri web sayfalarımızdan takip edebilirsiniz..
http://www.cenotaph.cjb.net
http://www.geocities.com/drainofimpurity
http://www.geocities.com/drainprod