Rock Vault: Merhaba Ulaş! Evli, çocuklu, dişçilikle (kanlı!) uğraşan ve 30 yaşını devirmiş birisin maaşallah. Hayatının belli bir düzen içinde olduğunu görebiliyoruz. Ama Ketum'da düzensizlikleri çok güzel anlatıyor. Bunu göz önüne alırsak bize biraz sen (hayata bakış ve duruşun) ve Ketum müziğini anlatabilir misin? ULAŞ @ KETUM : Öncelikle müziği ön plana çekerek bu soruyu yanıtlamak isterim. Sonuçta müzik eninde sonunda fikirlerin ve duyguların ifade şeklidir, buradan yola çıkarak death metal eksenli crust, grind ve hardcore karışımlı bir tarz bizimki. Tabi punk kokuları da geliyor biraz ama biz kısaca deathcrust diyoruz.. Tabi işin içine müzikal tavırlada bir miktar alakalı olarak güncel ve aktüel konular giriyor, biraz da felsefe, yani politik demek aslında çok doğru sayılmaz, her türlü sorun ve sinir şey var içinde.. Bu tabi politika da olabiliyor ama o sadece konularımızdan bir tanesi, ama aslolan ekstrem müziğin ifadesi.. İzmir sahnesi ne durumda? Peki ya İzmir dışı performanslarınız için neler söyleyebilirsiniz? İzmir sahnesinde epey genç arkadaş var, sevindirici aslında yani umut verici ama acaba kaçı bizimgibi 30-35 e kadar bu kadar asılır müziğe bilemem, birde eski arkadaşlarımız var Hecatomb, Consume gibi onların varlığı da şahsen bana huzur veriyor. İzmir dışında sadece İstanbul'da sahne aldık, çok eğlendik ama başka yerlere henüz gidemedik, çok isteyen var ama işte her zaman denk gelmiyor ama sanırım Şubat ayı içinde Bursa ve İstanbul'da sahne alacağız. Bazı yerli gruplar ile birlikte split çalışmaya girmeniz gündemde. Ortak grup seçimlerinizi yaparken hangi kıstaslar önemseniyor? Kafa yapısı, düşünce şekli ve müzikal tarz benzerliği diyeyim.. Yaptığınız müziğin ülkemizde çok az geliştiğini, yurt dışında ise bu tarzda olan grupların oldukça tutulduğu ve bu anlamda destek gördüğü ortada. örneğin bir Mastic Scum. Türkiye'yi geçtim, bir gün yurt dışı Ketum'a bir Mastic Scum kadar değer gösterecek mi sence? Umarım olur, ama ülkemizde üzgünüm ki ergenlik heyecanı tadında gelip geçen bir müzik zevki anlayışı var, öyle olunca da görece daha popüler olan (özellikle popüler tarzlar ve melodik şeyler) daha fazla tutuluyor, eğer müzik bir yaşam soundtrack'i tadında olur ise her zaman değişik tatlara da açık olur, o zaman bizi zevkle dinleyenlerinde artacağına inanıyorum. Bu arada yurtdışında da sevenimiz var en az 15-20 kişinin MySpace profilinde parça ve kliplerimizin var olduğunu görmek hoşumuza gidiyor. Türkiye sınırlarında birgün yaptığınız şeylerden istemeden sıkılıp moral kaybına düşerseniz Ketum ne yapacaktır? "Keşke yurt dışına oynasaydık" mı dersiniz? Asıl sormak istediğim, Ketum nasıl bir hedef koyuyor kendine? Ben çok hırslı değilimdir fakat grup olarak takdirle anılcak işler ortaya koymak gibi bir hedefimiz var, hem biz hem dinleyen zevk alsın gerek kayıttan gerekse konserlerden.. Umarım ulaşabileceğimiz en iyi yerlere ulaşırız. Seninde çok sevdiğin Agathocles'la split yapmanızı bekliyorum.. Umarız ikinci kez gelirler ve grubun altında çalarsınız. Sen ayarlarsan splitler efsanesiyle bizde yapmak isteriz, benim henüz bir irtibatım yok grup ile ama çok severiz grupça. Bizlere grup arkadaşlarını nasıl özetlersin? Nasıl insanlar ve müziklerini sence ne düzeyde icra ediyorlar? Taner gitaristimiz benim her daim müzik yaptığım bir arkadaşım,yaratıcılığına güvenirim zaten kendiside bende virtü mirtü şeylere pek kasmayız, sevmeyiz de.. Bülent basçımız benim 15 yıllık ''metalciii'' arkadaşım ki kendisi İzmir'in ilk punk gruplarından Mental Vortex'te 10 sene pena eritti. Şarap ve bira sever, hemen uyur.. Saçı uzun tek kişi, inşallah kesecek, yada kezzap atacacağız. Göksel davulcumuz, en gencimiz o 22 yaşında, gün geçtikçe daha iyiye gidiyor yakında İzmir’de parmakla gösterilecektir. Fazla goregrind dinliyor. MySpace kişisel sayfanda Benediction - "Down On Whores" video klibi iliştirilmiş. Hemen bu noktadan senin ilahi bulduğun gruplarını alalım ve bunların arasından hangilerinin en çok müziğine yansıttığını bilelim. Say say bitmez aslında ama özetin özeti olursa.. Benediction, Napalm Death, Gorefest, Sick Of It All, Hatebreed, Cathedral, Bad Religion, Nasum, Bolt Thrower, Monster Magnet, Kyuss, Nuclear Assault, Suicidal Tendencies, Sacred Reich, Sabbat.. Uzar gider! Yakında seçimler olacak. Başımızdaki yöneticiler hakkında fikirlerin neler? Sence sıradaki seçimlerde şansları ne kadar? Onları başarılı buluyor musun? Yurt dışı politikalarımız için neler söyleyebilirsin? Öncelikle başımızdakileri ben seçmedim tahminimce de Ketum dan da katkı gelmemiştir oy olarak ama insanların asıl önem verdikleri şeyin keseleri olduğunu gösterdi bize, kriz vurdumu %30 insan babasını bile tanımadı işte, sonuç ve gidişatı açıklamak yersiz akıllı, aydın vatanını seven herkes görüyor (bunu derken siyasi görüş bildirmiyorum ki zaten görüşler arasındaki sınırlar artık pekte net değil), önümüzdeki dönemde insanlar artık mide ve kese ikilemini bir miktar aşıp gelecek ve esaret kavramlarını düşünerek söz haklarını kullanmalılar, bunun içinde ülkemizde sözünü dinletebilecek herkesin çevresine bir miktar bilinç kazandırması lazım.. Uyuşuk bir ülke yerine dimdik dediği dedik bir ülkem olsun isterim. Sanırım birçok kişi bana katılır. Ne tarz kitapları tercih edersin? Ne tip bir sinema konusu senin ilgini çeker? Hangi köşe yazarlarını takip ediyorsun ve bunların dışında senin başka ne tip hobiler tatmin ediyor? Göztepe'den bahsetmeni bir yandan bekliyorum. Bu soruları şahsım adına alıyorum. Genelde araştırma-inceleme ve tarih severim, pek roman ve hikaye okuyamam bu aralar özellikle Osmanlı’nın son dönemleriyle ilgili okuyorum ki bu da günümüzün tahlili açısından bana çok yardım ediyor. Romantik komedi hariç hepsini severim, gory filmleri hele. Hobim yok çünkü canavar bir oğlum var. Göztepe Ketum'un tüm elemanlarının kalbinde bir yaradır, kulübü bu hale getiren üçkağıtçılara lanet olsun ne diyeyim, umarım bizde güzel günler göreceğiz. Yerli rock/metal piyasamızın senelerdir yerinde sayması sebepleri üzerine biraz yoğunlaşalım. Herkes bu konuda çeşitli görüşlere sahip. Senin fikirlerin nedir peki? Neleri yapmamız, neleri yapmamız gerekir? Ketum sıradanlığı yıkmak için hangi yolları tercih ediyor? Birlik yok fesatlık var ondan, hava atma var, mütevazılık yok da ondan bence. Bir iki tane bile çıksa tüm piyasayı dibe indiriyor bence. Herkesin birbirine destek, destek olmasa bile tahammül göstermesi gerekli bence, herkesin müzik yapma hakkı var iyi olamayanlar zaten uzun ömürlü olmaz. Belki bizde kötüyüzdür, buna ben karar veremem, kimse kendi hakkında objektif olamaz. Biz pozitif olmayı seçiyoruz. Sen cın cın müzikleri ne zaman ve nasıl dinlemeye başladın? Herkesin ayrı bir anısı vardır bu konuda.. O zamandan bu yana seni getiren motorlar nelerdir merak ediyorum. 14 yaşımda 1989' da Manowar'ın "Kings Of Metal" albümünü alarak zehirlendim. Sonra thrash metal ve 1990'larda yükselen death metal fırtınasının içinde buldum zamanla her türü ayırım yapmaksızın dinler buldum kendimi işte. Müziği nasıl takip ediyorsun? Bu konuda zayıf olan TV'yi ve radyoyu geçtim, dergi/fanzin sektörü ise ülkemizde maalesef çok sınırlı sayıda. Ben İnternet diyorum (undergound yaklaşımla bağdaştırıldığı takdirde belki de günümüz için en olması gerekeni). O nesilden geldim ve devam ediyorum. Ulaş eski dönemleri mumla arıyordur değil mi? Şimdiki piyasada senin canını sıkan şeyler nelerdir? Mutlu eden şeyler varsa onları da alalım. MP3 indirip beğendiğim ve hak eden gruplara cd parasını canı gönülden yatırıyorum valla, herkes böyle yapsa keşke ama gelen grubun imza gününe korsan cd ya da toplama full albüm mp3 götüreni bile gördük malesef. 2006'da 12-13 yeni albüm aldım ama 100 den fazlada albüm indirmişimdir. İnternetin en kötü yanı insanları uzaklaştırması bence, birçok insan kıçını kaldırıp konseri geçtim bir hava almak için artık ortamlara bile çıkmıyor ki bu insanlar gidip albüm cd falan alsınlar, buna biz net metalciliği diyoruz en hazetmediğim kesim, ama her şeyi çok bilenler de onlar. Söz hakkı konserlere gelen kafa sallayan, pogo yapanda, albüm alanda olmalı.. O yüzden eski arkadaşlıklar da olamıyor biz eski Alsancak tayfasıyla hala görüşür sevişiriz, çünkü birçok anımız var, çünkü o anıları oluşturmak için pc başında değil şişe başında ve muhabbet otamındaydık, müzik ön plandaydı. Rakı - balık olayını sevdiğini biliyorum ve bu yüzden sana hemen "bana hatırladığın en komik içki anını anlatabilir misin?" sorusunu yöneltiyorum. Bizim basçı Bülent’le geçen sene rakı balık yapalım dedik bir sürü balık-kalamar-lakerda-ahtopot masada eksik yok yoktu ama vakit biraz geç oldu ve Bülent ilk kadehte uyudu. Alem yaptık çok güzel. Ne diyeyim.. Sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz. Rock Vault.com için varsa fikirlerinizi alabilir miyiz? Müzikal yolculuğunuzda başarılar diliyoruz. Sade ve yormayan dizayndan dolayı tebrik ederim, ayrıca güzel kritikler de gözümden kaçmadı.. Ben teşekkür ederim. |