Dinleyin ve sahiplenin lütfen.
In Spite’dan tanıdığımız gitarist Ant Balcı yanına pek çok müzisyen dostunu alarak kotardığı River projesi ile karşımızda. Her biri farklı müzikal altyapıya sahip konuk elemanların parçalara katkısı olağanüstü öncelikle bunu belirtmek gerekir sanırım. Bunun yanında Ant Balcı’nın resmi web sayfası http://www.river-project.com da yazdıklarına bakarsak eğer River isimli oluşum plak şirketlerinin tavrına ve en önemlisi dinleyici kitlesinin ilgisizliğine bir tepki olarak oluşmuş ve Türkiye’de bir ilk olarak web üzerinden dinleyicisi ile buluşuyor. Parçaların bağımsız bir şekilde netten dağıtılması sizi yanıltmasın lütfen zira ortada pek çok yerli grubumuzun kaydına kafa tutacak bir eser var karşımızda.
Grubun forumlarda ilk reklamı yapıldığı sırada tür olarak “brutal vokalli hard rock” tanımı yapılsa da ben bu sınıflandırmayı eksik ve yetersiz buluyorum. River’ın müzikal tarzına, promo resimlerine ve müzikal altyapısına bakınca bana Gorefest’in “Soul Survivor” dönemini hatırlattı. Bunun yanında Ant Balcı ise yaptığı röportajlarda Güney Hard Rock’ından ne derece etkilendiğini ve bunu kendince brutal bir üslup ile birleştirip “River Project” şekil verdiğini belirtiyor. Müzikal tanımlamaları ve sınıfllandırma klişelerini bir kenara koyacak olursak ortada ciddi anlamda emek harcanmış ve buram buram özen kokan bir proje var. Albüm “The Drive” ile açılıyor. Dinamik rock riffleri ve brutal vokalleri ile oldukça sıkı bir açılış parçası. Bunun yanında albümü indirmek adına grubun resmi sitesine girişinizde dikkatinizi çekecek bir diğer noktada her parçayı sembolize eden fotografların şarkı sözlerinin yanına iliştirilmesi olacak. Ant Balcı’nın Deli Kasap röportajında belirttiği üzere resim olayını Pink Floyd’a saygı duruşu olarak niteleyor. “Lay me on your Breath” nakarat kısmı ve melodik yapısı ile insanı yakalayan bir şarkı, gitar partisyonları çok akıcı ve şarkının ana melodisi kulakta yer ediyor. Aynı zamanda şarkının olağanüstü güzellikte bir gitar solosu olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim . Klavye destekli “While her weapons gently fires” bayan vokal Süheyla çolak’ın katkısı ve klavye partisyonları ile Ant Balcı’nın çıkış noktası ilan ettiği Güney Rock’ına en yakın duran çalışmalardan. “Never to Forget” yeni dönem In Spite işlerine yakın duran bir çalışma, agressif vokaller ve melodik gitarlar ekseninde şekilleniyor. Solo gitar kısımları ise albüm genelinde alıştığımız üzere kısa ama çok başarılı. “Never to Forget” in takipçisi ise albümdeki en sevdiğim şarkı olan “Junkies on the Junkyard” . Akustik gitar melodilerine eşlik eden bayan vokal Süheyla çolak’ın meleksi sesi ve albüm genelinde çok çok başarılı bir performans sergileyen Serhan Tombul’un ustalık kokan bateri partisyonları alıp götürüyor. Agressif yapısı ve melodik nakarat kısımları ile “Closed Curtains” albümün bir diğer ağır topu. “Tv Icon” albümün en ağır tempolu çalışması. Klavye ve akustik gitar ekseninde şekillenen çalışma özellikle Opeth hayranlarının oldukça ilgisini çekecek. Lead vokalleri üstlenen Let if Flow’dan tanıdığımız özgün Akay’ın performansı olağanüstü. “No more Young” albümün blki en agressif çalışması. Sert gitar rifflerinin ardından gelen özkan Horasanlı, ömer Kapancıoğulları ve Cenker Baydere’nin mükemmel gitar soloları ve onların arasında dinleyiciye belki de bir nefes arası bıraktıran Erdoğan Turanlı’nın Hammond org ile attığı solo baştan çıkarıcı. Dokuz şarkılık müzikal şölenin kapanışını “ On The Freeway” yapıyor. İsminden sunumuna dek bana bir yol hikayesini anımsayan albümün kapanışı için daha iyi bir şarkı ismi seçilemezdi herhalde Hayatının bir kısmında başlayan yolculuğa bizlerinde tanıklık etmesini sağlayan Ant Balcı’ya ( ve River Project’e ruhunu katan tüm müzisyenlere) buradan teşekkürlerimi sunuyorum.
