Biliyorum köşenin adı albüm kritikleri ama nedense bugünlerde yazdığım pek çok değerlendirmeyi “Gecikmiş Albüm İncelemeleri” adı altında hiç sırıtmadan yayınlayabiliriz. Ankara’lı Self Torture ilk albümleri “Person-a” nın hemen ardından yenilenmiş kadrosu ile oldukça sert bir şekilde geri dönüyor. Türkiye’de en iyi aksana sahip vokalist olduğunu bu albümle bir kez daha tescilleyen Mehmet “Mumu” Stevenson vokalleri ile her zaman ki gibi grubun itici gücü.
Albümün açılışını “Hate, Anger, Fury” yapıyor. Gayet teknik geçişlere sahip bu parça aynı zamanda grup tarafından son derece sıkı bir video klip ile taçlandırıldı. Bu albümdeki en belirgin değişim grubun death metal karasularına gitgide daha çok yaklaşması olmuş; bunun yanında temposu asla düşmeyen beste yapısı ve parça sürelerinin ayarlanışı bırakın Türkiye’yi kendi janrında dünyada pek çok gruba ders niteliğinde. “Dead Centre” ve “Self Serve” farklı parça yapılarına sahip. “Dead” Center” hardcore geleneğine sahip back vokaller ile desteklenirken yer yer atılan thrash metal riffleri oldukça coşturucu bir etkiye sahip. “Self Serve” ise insanın kanın donduran arpejler ile açılıyor ( referans isterseniz Radical Noise – Bazen derim) . “Ghost” dur - kalkları ve Mumu’nun başarılı performansı ile albümde çne çıkan çalışmalardan.
“Elsewhere” ve “Yesterday’s Picture” albümün ikinci yarısının öfke kokan parçaları. “Water” etkileyici girişi ve aynı güzellikteki devamı ile belki albümün en iyisi. Kapanış parçası albüme yakışır hız ve agressiflikteki “Stilldown”.