Rock Vault : Türkiye’den Antwerp, Belçika’ya kucak dolusu selamlar! Orada günleriniz nasıl geçiyor?
JAN FREDERICKX @ AGATHOCLES : Selamlar, burada her şey yolunda. Dışarıda güzel bir hava var ve neredeyse hafta sonu geldi… Evet, kısacası her şey yolunda.
Yakın zamanda gerçekleşen konserleriniz hakkında bize bilgi verir misin? Belçika’da ve diğer ülkelerde seyircilerin tepkileri nasıldı?
En son konserlerimizi Almanya’da verdik; 7 Minutes Of Nausea ve World Downfall ile kısa bir turneydi. Tamamıyla heyecan verici ve iyi bir turne olduğunu söyleyebilirim.
Müzik dışında zamanını nasıl geçiriyorsun?
İşçi bulma kurumunda çalışıyorum, iş arayan insanları uygun işlere yerleştiriyorum. Bunun dışında sıkıcı iş zamanlarının yanında bahçemde bir şeyler ekip dikmeyi çok seviyorum.
Kadronuzdaki genç müzisyenler Tony ve Nils için ne söyleyeceksin? Tecrübeli bir müzisyen olarak bu ekiple çalışmalarınızın başında herhangi bir sıkıntı yaşadın mı?
Onlar bizim çok iyi arkadaşlarımız. Ayrıca belirtmeliyim ki Tony o kadar da genç değil. En genç elemanımız Nils; henüz 23 yaşında. Onunla uzun yıllar önce gençlerin takıldığı bir klüpte tanışmıştık.
Agathocles şu ana dek pek çok kadro değişikliği yaşadı. özellikle sonuncusu beni çok şaşırttı. Tüm bu yaşanan ayrılıkların, değişimlerin sebebi nedir?
Sebepler çok fazla… İlgi alanlarının başka şeylere kayması, önceliklerin değişmesi, evlilikler, çocuklar… ve daha pek çok sebep.
Diğer gruplar ile kıyaslayınca split albümler konusunda bir rekora sahipsiniz. Agathocles için split albümlerin önemi, anlamı nedir?
Diğer gruplar ve insanlar ile bir şeyler paylaşabilmek. Bizim için tek amaç bu.
ülkemizden bir grupla, Sakatat ile split albüm kaydetmiştiniz. Türk grupları ile başka anılarınız ve bilmediğimiz çalışmalarınız var mı?
Sakatat old school grindcore dalında son derece başarılı bir grup. Ortak bir arkadaşımız bu çalışmaya katılmamızı istedi ve onu kırmadık. Türkiye’den Turmoil, Deathroom, Cenotaph, Radical Noise bildiğim diğer gruplar… Bunun yanında Radical Noise ile 1996 yılında İstanbul’da aynı sahneyi paylaştık.
Bilemiyorum. Sadece müzik yapmak istiyoruz… Kimileri beğenir, kimileri nefret eder… Umurumuzda değil. Grindcore alanında popüler olma peşinde değiliz. O işi çok zaman önce maço s*#k kafalara bıraktık.Agathocles müziği benim için tamamlanmamış bir puzzle gibi... Konan her parça iyi bir grindcore grubuna ait ve tüm parçalar Agathocles paydasında bütünleşiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
90’lı yılların ortasında ülkemizde verdiğiniz konsere dair neler hatırlıyorsunuz? Sizi tekrar izleme şansımız var mı?
Tek kelime ile mükemmeldi! Türkiye’ye ilk gelişimizdi ve geçirdiğimiz beş günden son derece memnun kalmıştık. Bunun yanında onlarca iyi dost ve lezzetli yemekler aklımda kalan… Biri bizi tekrar çağırırsa seve seve geliriz tabiki!
Pek çok farklı ülkede ve pek çok farklı sahnede çaldınız. Unutulmaz bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Pff… O kadar çok şey var ki… 2007 yılındaki Güney Amerika turu unutulmazdı mesela.
“Anarşi” kelimesi pek çokları tarafından anlamı bilinmeden kullanılan bir kelime. Parçalarınızda çoklukla çevre kirliliği, yozlaşan siyaset ve dayanışma üzerine sözler yazan sizler bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Anarşi lafı bence çok büyük bir palavra, piyasa punk gruplarının dillerine pelesenk bir slogan sadece. Anarşizm ise çok daha farklı bir şey. Benim için anarşizm özerklik, herkes için dayanışma yaratma demek…
Yaptığım araştırmalar sonunda çok fazla mincecore grubu olmadığını gördüm. Türün yaratıcısı olarak bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Mincecore, grindcore’un sosyal ve politik konulara duyarlı alanı. 80’lerin ortasında ortaya çıkan bu tarzın içinde seksizm, ot ve porno lirikler yoktu. Şu an piyasada Archagatus, Torture Incident, SFC, Axed Up Conformist, Armatura, Vegativ gibi iyi mincecore grupları var…
Kökleriniz 1985 yılına dayanıyor. İlk günlerinizde size ilham veren gruplar kimler?
Accursed Bludgeon, Chaotic Noise, Thorn Arteries, Neos, Larm, Cyanamid, Hellhammer, Boom And The Legion Of Doom, Rapt ve Wretched etkilendiğimiz isimlerden birkaçıdır.
Kuruluşunuzdan bu yana çok fazla plak firması değiştirdiniz. Şu an çalışmakta olduğunuz Displeased Records ile ilişkileriniz nasıl?
Displeased Records, Kasım 2008’de “Grind Is Protest” isimli yeni albümümüzü yayınlayacak.
Şu anki grindcore sahnesi hakkında ne söyleyeceksiniz? Kimleri takip ediyorsun?
Günümüz grindcore sahnesi ölmeyi hak ediyor. Grupların 99% u tür ile tamamen alakasız ve işin sırf poz, ilgi çekme kısmına yoğunlaşmış durumda. Kısacası benim ilgimi çekmiyorlar; her şeye rağmen Armatura, Dislecksick, Social Cancer, Uitschot, Grindbashers gibi iyi gruplar mevcut.
Şu an hangi grupları dinliyorsun? Yakın zamanda seni etkileyen isimler kim?
Son zamanlarda Grazhdanskaya Oborona, Gi And The Idiots, Siekiera, Telex, Srk, Serious Music, Subverted, Sacrificio Punk, Dislecksick, Two Moons Rising, DNA ve birkaç isim sıklıkla dinlediklerimden...
İnternetten, web sayfalarından ve MySpace saçmalığından nefret ediyorum. Eskisi gibi insanlar ile mektuplaşmak istiyorum, bunun yanında artık kimse mektup yazmak istemiyor. Bundan dolayı web sitesi yapmak zorunda kaldık.Bu arada web sitenizi çok başarılı bulduğumu da belirtmem gerekir. Internet hakkında ne düşünüyorsunuz?
Alkol ile aranız nasıl? Unutamadığın bir alkol anını bizle paylaşır mısınız?
Belçika trappist (Katolik mezhebinden konuşması bile yasaklanan rahipler) birası tek kelime ile inanılmaz! Dünyada sadece bu tipte yedi rahip var ve bira bu rahipler tarafından manastırda yapılıyor. Tek kelime ile tanrısal!
Bu röportajı asla unutmayacağım. Kıymetli cevaplarınız için tekrar teşekkürler. Son sözleriniz için sıra tekrar sizin!
Kısa cevaplar için özür dilerim ama inan bu aralar çok yoğundum. Umarım cevaplar işinizi görür. Yayın hayatınızda başarılar. GRIND IS PROTEST!