Rock Vault: Rock Vault'tan selamlar. Hayat nasıl gidiyor?

STEPHAN GEBEDI @ THANATOS: Merhaba, şu an her şey yolunda. Geçtiğimiz cuma günü Hail Of Bullets ile bir konsere çıktık; haftaya da Thanatos ile bir şovumuz var. Şu an epey meşgulüz.

Thanatos efsanevi Hollanda sahnesinin ilk ekstrem metal grubu olarak anılıyor. Bize biraz eski günler; eski dönem Hollanda metal sahnesini anlatır mısın?

Başladığımız yıllarda piyasadaki en sert ve en brutal grup Venom idi. İlk Venom albümü dinlediğim gün bir grup kurmak istediğimi anlamıştım. Kiss, Judas Priest, Iron Maiden ve AC/DC dinleyerek büyüdüm ve hala bu gruplara büyük sevgi besliyorum; fakat Venom demin de söylediğim gibi benim müzik yapma sebebim. İlk yıllar baştan aşağı kavga gibiydi; düzgün ekipman ve prova yapacak yer bulmak sorun idi; bunun yanında Hollanda sahnesinin genel zevkine hitap etmiyor, fazlasıyla uç noktada kalıyorduk. Birkaç yıl sonra insanlar Metallica ve Slayer ile tanıştı ve yavaş yavaş yaptığımız işler kabul görmeye başladı. İlk yıllarında Hollanda sahnesi tamamen klasik heavy metal grupları ile doluydu; sadece iki tane çığlık çığlığa bağıran speed metal grubumuz vardı diyebilirim.

Grup ismi Thanatos Yunan mitolojisinden geliyor. Mitoloji ilgi alanınız konular içinde mi?

Ben ve diğer kurucu gitaristimiz (Remco de Maaijer) lise yıllarında Yunanca ve Latince dersleri alıp, mitoloji okuduk. Dolayısıyla bir grup adı aradığımızda ilk baktığımız nokta bu iki "ölü" lisan idi. Kısacası İngilizce bir isim kullanmak istemeyişimiz bizi bu seçime yönlendirdi.

Geçen hafta Asphyx ve Sinister ile yaptığım röportajlarda her iki gruba da aynı soruyu sordum. 90'lı yılların başında Hollanda death metal müziğinin başkenti idi ve Sinister, Asphyx, Pestilence, Gorefest gibi pek çok mükemmel gruba sahipti. Ama 90'lı yılların ortasında büyü bozuldu; Gorefest ve Pestilence tarz değiştirirken Asphyx defalarca dağıldı. Müzikal trendlerde ki değişimleri de hesaba katarsak şu an herkes Hollanda deyince The Gathering ve Within Temptation klonlarını anımsıyor. Hollanda ekstrem müzik sahnesinde 2008'de durumlar nedir?

Dediğin gibi herkes Hollanda denince Within Temptation ve The Gathering'i düşünüyor; ama bu gruplar metal bile çalmıyor değil mi? Bana göre şu sıralar Hail Of Bullets ve Legion Of The Damned mükemmel işler yapıyor, aynı şekilde Asphyx ve Gorefest tekrar cepheye döndü. Sinister, Severe Torture ve God Dethroned ihmal edilmemesi gereken diğer gruplarımız. Kısacası Hollanda sahnesinde her şey yolunda. Ama bu Gorefest ve Pestilence'ın 90'lı yıllarda yaptığı hataları ve kariyerlerini kendi elleriyle mahvettiklerini değiştirmiyor. Bu konuda sana katılıyorum.

Bize birazda beste aşamasından bahseder misin? Ne sıklıkla prova yapıyorsunuz?

Eskiden parçaları evde tek başıma bestelerdim, fakat bugünlerde ben, Marco ve Paul bir araya gelip bulduğumuz riffleri paylaşıyoruz. Böylelikle parçanın ham hali şekilleniyor. Bundan sonraki aşama ise provalarla şekilleniyor; çeşitli düzenlemeler, sololar ve vokal dizelerin yazılması... Hepsi provalarda oluyor. Eskiden grup olarak haftada bir prova yapardık ama ne yazık ki artık yoğunluktan dolayı sadece yeni besteler oluştukça prova yapıyoruz.

Sepultura, Kreator, Death Angel, Napalm Death, Messiah, Bolt Thrower, Autopsy gibi efsanevi gruplar ile turladınız.. Bu isimlerden hangisi sizi en çok heyecanlandırdı? Bizimle bir tur anınızı paylaşır mısınız?

Oh adamım, bu grupların her biri ile çalmak ayrı bir keyifti. Sepultura ile beraber çalmak en az Kreator ya da Autopsy ile çalmak kadar keyifli inan bana! Yanlış hatırlamıyorsam 90'lı yılların başında Hollanda'da Death'e ön grup olarak çıkmıştık. Şovdan bir gece önce Chuck sesini kaybetti ve söyleyemiyordu! Konseri organize eden yetkili onun yerine söylemem için beni ikna etmeye çalışıyordu; o gecenin tüm biletleri satılmıştı ve herkes Death'i bekliyordu. Oraya çıkıp Chuck'ın yerini almak hiç de akıllıca bir hareket değildi... Aynı şekilde grup elemanları da bu konuya soğuk baktı ve ne mutlu bu olay gerçekleşmedi. Eğlenceli bir andı dostum.

Grubu 1984 yılında kurdunuz ve ilk albüm 1991 yılında yayınlandı. Albüm anlaşması imzalamak neden bu kadar uzun sürdü dersin?

Az önce de belirttiğim gibi ilk beş yıl çok zorluydu; kadro değişlikleri, Hollandalı firmalar için fazlasıyla ekstrem bir tarz icra etmek. 1997 yılında daha çok konser vermeye ve işi ciddiye almaya başladık. Bundan iki yıl sonra Shark ile anlaşma imzaladık. Esas sebep ilk yıllarda yeterince profesyonel olmayışımız bence.

Eski firmanız Shark ile epey sorun yaşadığınızı duymuştum, bu lanet herifler hala aktif mi (Umarım değillerdir)?

Hayır değiller. Firma patronu bize ve diğer gruplara attığı kazıklar yüzünden son derece kötü bir şöhrete sahip ve kimsenin bir daha onlarla çalışmak isteyeceğini düşünmüyorum.

Hammerheart Records 1999 - 2001 yılları arasında ilk üç albümünüzü tekrar yayınladı. Genç dinleyicilerin bu albüme tepkileri nasıldı?

üçüncü albümümüz “Angelic Encounters” kötü bir prodüksiyona sahip olsa da genç dinleyicilerin bir şekilde ilgisini çekti. 2000 sonrası şovlarda genç dinleyiciler de görmeye başladık. Bu durum bizi old school gelenek içinde daha çağa uygun bir müzik aramaya sevk etti. Hala eski okul death / thrash metal çalıyoruz ama yüzü daha bugüne dönük.

Şu an ki metal sahnesi ve seyircisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence ortada çok fazla alt tür ve kategori var. Eskiden sadece hard rock ve heavy metal vardı; heavy metal fanları Judas Priest'in yanında Venom ve ilk dönem Slayer severlerdi. Derken death, thrash, black, hair, poser, power, true, industrial, gothic metal ve benzeri zırva alt başlıklara bölündü. Dinleyici arasında birlik ve bütünlük ortadan kalktı. Bu durumu değiştiremeyeceğimizi düşünüyorum, üzücü de olsa bunu kabullenmeli.

MP3, dosya paylaşım programları ve MySpace benzeri iletişim portalları hakkında düşüncelerin neler? Hala o güzel kaset ticareti ve mektuplaşma günlerini özlüyor musun?

Bunlar benim için kaset değiş tokuşunun modern versiyonları gibi. Kaset değiş tokuşunu hiç özlemiyorum, ama o günler thrash ve death metal hareketinin başlangıç noktası idi. Birbirimizle kasetlerimizi değişir; Death, Possessed, Dark Angel, Carcass, Kreator gibi gruplarda ki heriflere mektuplar yazardık. Şimdi bakınca büyük bir olay değil tabi... Albüm satın almak yerine netten indirmek pek çok grup için ölümcül sonuçları olan bir aktivite, emin ol pek çok grup en az 5.000 ya da 10.000 kopya satma sözü ile imza atıyor ve bu rakamlara ulaşmadıkları an kapının önüne konuyor; daha da kötüsü pek çoğuna ikinci bir şans asla tanınmıyor. Bu demek oluyor ki küçük ve orta çaptaki grupların albümlerini indirerek bir anlamda onları öldürüyorsunuz. Büyük gruplar bu sorunu yan ürün ve sahne ücretlerini arttırarak çözüyor; böylelikle albüm gelirlerinden kaybı karşılayabiliyor. Ama küçük gruplar böyle bir şansa sahip olamadıkları için yok olup gidiyor.

Yeni parçalar kaydettiniz ve bunları MySpace sayfanızdan hayranlarınız ile paylaşıyorsunuz. Yeni albümün çıkış arifesinde neleri beklememiz gerekli? Bizlere biraz ipucu verir misiniz?

Yeni albüm kaydedildi bile, sadece yayınlayacak iyi bir firma arıyoruz. Firma bulduğumuz an mix işlemini tamamlayıp hastalığı insanoğlunun üzerine salacağız. Yeni albümde pek çok hızlı bölüm var, ama yavaş melodiler de mevcut. çıkış noktamız “Undead...”  albümü ama çok daha ekstrem bir müzik vaat ediyoruz. Albümde aynı zamanda son derece karanlık bir ruh hali var. Albümün sene sonunda ya da önümüzdeki sene başında raflarda olmasını umuyorum.

Sen ve Paul Baayens aynı zamanda Hail Of Bullets grubunda çalıyorsunuz. Bu proje hakkında neler söyleyeceksiniz?

İlk olarak Hail Of Bullets'ın bir proje değil, gerçek bir topluluk olduğunu belirtmeliyim. Hail Of Bullets bizler için en az  Thanatos, Gorefest ya da Asphyx kadar önemli. Şu sıralar grup epey ilgi görüyor ve hepimizin epey vaktini alıyor; sonbahara dek durum bu şekilde devam edecek. Ama daha sonrasında tekrar Thanatos'a yoğunlaşacağız.

Ülkemiz hakkında neler biliyorsunuz? Herhangi bir topluluğumuzu dinlediniz mi?

Açık söylemek gerekirse çok fazla Türk müziği dinledim, çünkü Rotterdam'da çok fazla Türk yaşıyor. Ama ne yazık ki burada Türklerin hepsi arabalarında son ses berbat Türk müziği kasetleri dinliyor..! Türkiye'nin güçlü bir metal sahnesi olduğunu biliyorum;  Thanatos ya da Hail Of Bullets ile oraya gelmek çok keyifli olurdu. Bildiğim gruplarınıza gelirsem yalnızca Cenotaph’ı sayabilirim.

Sırada geleneksel Rock Vault sorusu.. Unutamadığınız bir içki anını bizler ile paylaşır mısın?

Oh dostum hayatım kocaman bir içki anısı. Bir keresinde bir arkadaşımı çöp kutusunun içine sokup kutu ile beraber tepeden yokuş aşağı yuvarlamıştık... Onun için çok keyif verici olmasa da biz çok eğlenmiştik.

Değerli yanıtların ve zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak ülkemizdeki hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?

Oradaki tüm Türk Rock Vaultlara selam! Yakın zamanda orada olmayı umuyoruz... Bu arada MySpace sayfamızı ziyaret edip neden oraya gelmemiz gerektiğini anlatmaya ne dersiniz? Sevgilerle