Catafalque

Catafalque

BARAN ŞAHİN & AYŞENUR AKSOY: Sıkılmış olmanı muhtemel "malûm" soruyla başlamıyorum röportaja. çünkü Catafalque'ın geçmişini hemen herkes biliyor. 12 yılı devirdiniz ve grubun geçmişinde bir Ep ve 2005 itibariyle çıkan bir albüm var. Grubun sahnedeki ve stüdyodaki başarısı gözler önünde. çok daha fazlasını yapabileceğiniz ortada. Karşınıza çıkan zorluklardan biraz bahsedebilir misin?

CATAFALQUE: Öncelikle düşüncelerin için sağol.ülkemizde metal grubu olmak başlı başına bir sorun teşkil ediyor. Maddi manevi birçok özveride bulunarak bir yerlere gelmeye çalışıyorsunuz ama size hep üvey evlat muamelesi ile yaklaşılıyor. Gerek dergiler olsun gerek dinleyici, gerekse de organizatörler olsun hepsi aynı hataya düşüyorlar. Biz ve birçok gubun bu zinciri yavaş yavaş kırdığını düşünüyoruz. Umarım bütün Türk grupları yakın zamanda hak ettikleri yerlere gelecektir.

Gothic metal dendiğinde akla gelen ilk ve tek yerli grupsunuz. ülkemizde bir dönem black metal yapan çok grup vardı. şimdi dönüp baktığımızda birkaçı dışında ortalarda olan yok. Yeni çıkan kayıtları göz önüne alacak olursam da bugünlerde death metal revaçta. Gothic metal için böyle bir çıkış söz konusu mu sence?

Avrupa ve Amerika’da şu an bayağı revaçta gothic metal. Birçok gothic metal grubunu turnede ve büyük festivallerde görebilirsiniz. Evanescence’in Amerika’daki çıkışından sonra gothic metal popüler olmaya başladı. Aslında birçok başarılı gothic metal grubunun çok daha önceden hakkettiği ilgiyi şimdi görmeye başladığını görüyoruz. Bu da sevindirici bir gelişme. Mutlaka bu Türkiye’ye de aksedecektir.

Türk gruplarının genel sorunu trendleri yaratmak değil, mevcut trendleri geriden takip etmek bence. çeşitli röportajlarınızda albümün kaydının 2002 yılında tamamlandığı yazıyor. şu an Avrupa piyasasında en revaçta akımlardan biri gothic metal ve gördüğüm kadarı ile ilk kez bir Türk grubu belki de zamanından önce bir trendi yakalıyor. Yenilikçi çalışmalarınız devam edecek mi?

Bu noktayı yakalayabilmene sevindim. Bestelerimizin oluşumu 2000 ve 2002 seneleri arasına dayanıyor. O zamanlar gothic metal adına bir düşüş söz konusu idi. Fakat biz senin de dediğin gibi trendleri takip etmeyip karakteri olan, bizi yansıtan ve samimi olan müziğimizi yapmaya devam ettik.Catafalque’ın şimdiki başarısı da buna dayanıyor bence. 2.albümümüzde Unique’de yakaladığımız çizgiyi bir adım daha ileriye götüreceğiz.

Albümün dağıtımı nasıl gidiyor? Gelen tepkiler nasıl? Sadece yurtiçinde mi dağıtım yaptınız?

Albüme gelen tepkiler gayet olumlu. Birçok arkadaşımız Türkiye’nin birçok ilinden bizimle kontağa geçiyorlar ve albümü ne kadar başarılı bulduklarını anlatıyorlar. Yurtdışında da trade yoluyla birçok firmayla kontağa geçtik. Hatta Japonya’dan gelen istek doğrultusunda 3. kez albümümüz oraya gitti. Zira E-bay ile Avrupa’nın birçok ülkesinde de albümümüz satılıyor.

Klişe bir soru olacak ama Catafalque'nın yurtdışı planları var mı? (Not: bu röportajı hazrılayan iki kişide grubun yurtdışında iyi yerlere gelebileceğini düşünüyor)

Bizim en büyük hayallerimizden biri de yurtdışındaki büyük bir festivalde sahne almak. Tabi ki bunun gerçeklemesi de Avrupa’da isminizi duyurmaktan geçiyor. Biz şimdi bu altyapıyı hazırlamaya çalışıyoruz. Bir kaç ay önce Fransız Goth FM radyosunda düzenlenen bir yarışmada Archangel’s Touch parçamızla finale kaldık. Gün içinde radyoda bizim albümümüzden şarkılara rastlamak mümkün. Ayrıca Almanya’da bulunan arkadaşlarımızın yardımıyla orada bir konser gerçekleştirmeye düşünüyoruz.

Ep'deki şarkılar albümde de yer alıyor. Ep'nin yayımlandığı dönemde albüm için temel atma niyetinde miydiniz? Yoksa bu sonradan alınan bir karar mıydı?

Albüm çıkarmak grup oluştuğundan beri ilk önceliğimizdi. Ama imkanlar doğrultusunda ilk önce Ep’miz ile adımızı duyurmamız gerekiyordu. Tamamen kendi imkanlarımızla kaydettiğimiz “Never To Be Buried” albüm yolunda bir adım niteliğindeydi. Bu Ep bizi amacımıza ulaştırdı da diyebiliriz. Hem birçok insan Catafalque’ı bu Ep ile tanıdı hem de bizim için bir referans teşkil etti albüm konusunda. Bu arada bu Ep’miz KemancıZine tarafından “En iyi self albüm “dalında ödüle layık görüldü.

Kapak tasarımını ve albümün sunumunu da oldukça başarılı buldum. Bu konseptten biraz bahsedebilir misin? Hakan Işık sizin için özel bir çalışma mı yaptı? Yoksa var olan çalışmalar arasından siz mi seçim yaptınız?

Hakan ile uzun bir geçmişe dayanan dostluğumuz var. Onu da gruptan bir eleman gibi görebiliriz aslında. Catafalque müziğini ve bizim neler anlatmak istediğimizi gayet iyi biliyordu. Bu doğrultuda bize özel bir çalışma yaptı. Ve ortaya hepimizi fazlasıyla tatmin eden bir çalışma çıktı.

Gothic metal dendiğinde Penumbra ve Lacrimosa dışında oldukça yabancıyım türe. Ama albümünüzü keyifle dinliyorum. Okuduğum eleştirilere göre de farklı tür dinleyen dinleyicilere de ulaşabiliyorsunuz. Bunun nedeni nedir sence?

Albümümüz müzikal olarak birçok öğeyi içinde barındırıyor. Sadece gotik melodi ve yapıların dışında heavy metalin bir çok türünün sentezine de rastlayabilirsiniz albümde. Bunun nedenlerinden birincisi beste yapım aşamasında gruptan birçok insanın katkılarının olması. Bir diğeri de hepimizin farklı müzikal zevklerinin olması. Bu da Catafalque’ın müziğinde bu çok çeşitliliğin olmasını sağlıyor.

Yolunda ilerlemeyi düşündüğünüz, grup elemanlarının ortak sevgi ve beğenisini kazanmış grup ya da gruplar mı?

Yukarıda belirtiğim gibi hepimiz farklı grup ve tarzlardan hoşlanıyoruz ama ortak isimler belirtmek gerekirse Theatre Of Tragedy , Paradise Lost, Therapy, My Dying Bride, Within Temptation, Black Label Society’i sayabiliriz

Hayatını değiştiren albümleri sıralarmısın?

Bu müzikle ilgilenmeye başlağımda ilk dinlediğim albümler gerçekten hayatıma izlerini bırakmıştır.Hem dinleyici hem de müzisyen olarak heavy metal’i adeta yaşamımın parçası görmemde bu albümlerin yeri büyüktür. Bunlardan birincisi Metallica - Master Of Puppets’dır ki bence Metallica’nın en iyi albümüdür. Diğeride Paradise Lost – Icon albümüdür. Bu albümün içinde barındırdığı karamsar havanın son derece melodik yapıyla beslenmesi beni iflah olmaz bir Paradise Lost fanı yapmıştır.

"Gothic" kelimesi hepimizin bildiği üzere mimari ile ilgili bir terim. Sonrasında edebiyat da bu terime sahip çıkmış. Mimaride "şatafatlı" sıfatını layıkıyla üstlenen "gothic" terimi edebiyatta korku-gerilim teması barındıran eserlerle bağdaşmış. Müzik söz konusu olduğunda da "gothic" terimi çok daha farklı şeyleri barındırıyor. Peki, Catafalque bir gothic metal grubudur, derken ne anlamalıyız?

Catafalque’ın gothic metal grubu olarak nitelendirilmesinin nedeni daha çok liriksel açıdan ve müziğinin melodik yapısından kaynaklanıyor. Sözlerimiz de kara aşk, melankoli, hüzün, gotik romantizm ve gotik öykülere rastlayabilirsiniz. Unique’de sözlerin çoğunu yazan fakat şu anda Amerika’da yaşayan davulcumuz Gökhan Diren gotik edebiyatı fazlasıyla seven ve ondan etkilenen bier arkadaşımız.

2005'te yayımlanan hangi yerli albüm ve demoları dinleyebildin ve nasıl buldun?

2005 senesi gerçekten Türk metal camiası için çok verimli bir sene oldu. Gerek birçok yabancı grubun ülkemize gelmesi gerekse birçok grubumuzun albüm ve demosunu piyasaya sürmesi adına bayağı sevindirici bir sene idi. Artık Türk gruplarının kabuklarını kırıp içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarma zamanı gelmişti diye düşünüyorum. Albüm çıkartan gruplarımız içerisinde Soul Sacrifice, Crossfire, Episode 13 kayıt kalitesi ve müzikalite olarak gerçekten çok başarılılar. Obtinacy‘de demo çıkartan başarılı gruplara örnek verebiliriz.

Sitenin ismi ile alakalı olarak en sevdiğiniz içkiyi ve unutamadığınız bir alkol macerasını dinlemek isterim.

En sevdiğim içkinin Bailey’s olduğunu söyleyebilirim. Aslında büyüklerimiz “Sarhoşun mektubu okunmaz” demişler ama gene de bizim grupla ilgili ufak anektodu paylaşayım. 2002 senesinde askere gitmem dolayısı ile verilen veda yemeğinde gerçekten çok kalabalıktık ve hepimiz alkol sınırlarını zorlamıştık. Gecenin sonlarına doğru artık bir gelenek haline gelen askeri havaya fırlatma olayını gerçekleştirdik.Fakat hızını alamayan arkadaşların beni yanlışlıkla gitaristimiz Arın’ın üzerine atmaları ve Arın’ın yüzüne gelen dirseğimin onun alnını yarması ile olay gayet kanlı bitti. Gerçi hepimiz alkolün etkisiyle gülüyorduk ama Arın’ın alnının ortasına Glenn Benton'unki gibi bir ters haç izinin kalıcı olarak yerleştiğini ertesi gün olunca anladık.

Onca aksiliğe rağmen RTN 3'te harikaydınız. Bu kadar iyi bir sahne şovu, itiraf edeyim ki beklemiyordum. Bundan sonraki planlarda neler var? Kesinleşen konserler var mı? ınternet ve git gide çoğalan webzine'lar hakkında düşünceleriniz neler? MP3 ve paylaşım sitelerine bakışınız nasıl?

Düşüncelerin için çok teşekkür ederiz. Bugünlerde 2. albümümüz için çalışmalara başladık ve yeni bestelerimizi aranje ediyoruz. Bunun dışında da mümkün olduğunca çok konserde insanlarla buluşmak istiyoruz. En yakın tarihli konserimiz 23 Eylül de Bronx da olacak. ınternet'te bilgi sahibi olabilceğin ve de insanlarla bir çok şeyi paylaşabileceğin kaliteli siteler var ama bunun dışında da hiçbir amaca hizmet etmeyen sırf ona buna saldırıp prim yapmaya çalışan siteler de mevcut maalesef. Bunlar bir süre sonra kendiliğinden ekarte olucaklardır zaten. Belki bir müzisyen için ters bir görüş bu söylediğim ama MP3 paylaşımına olumlu bakıyorum. çünkü albümlerin ulaşamadığı ya da albümlere para ayıramayan arkadaşlar için bence olması gereken en iyi imkan bu.

Sorular bu kadar. Eklemek istediklerin için sözü sana bırakıyorum ve başarılar diliyorum.

Bizlere destek veren herkese teşekkürler. Konserlerde görüşmek üzere. Sizlere de yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

Baran Şahin

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.